PARAGRAFIN YAPISI TEST 3
1.(I) Kanımca olumlu eleştiriler, sanatçının kendi öz eleştirisini yapmasıdır. (II) Ancak böyle eleştiriler sanatçıyı doğru yola çıkarır. (III) Çünkü sanatçı bu şekilde neyin yapılıp neyin yapılmayacağını, uygulayarak öğrenir. (IV) Kendi yapıtlarına karşıdan bakıp “Oldu!” ya da “Olmadı!” derken öznel ve yapıcı eleştirinin en üst katına yükselir. (V) Eleştiri deyince aklımıza bir yapıtın veya sanatçının eksik yönlerini ortaya koyma işi gelmemelidir. (V) Sanatçının başarısı işte bu değerlendirme gücüne ulaşmakla doğru orantılıdır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) II. B)III. C)IV. D)V. E)VI.
2. Başta eleştirel düşünmeye çok yabancı oluşumuz geliyor aklıma. Düşünme geleneğinin olmaması, ezberci eğitim sistemi gibi sorunlar ister istemez karşımıza çıkıyor. Bir de öyle bir ortam var ki, eli azıcık kalem tutan, birden kendini eleştirmen sanıyor. Kendini geliştirmek, yenilemek için hiçbir çaba harcamıyor. Oysa eleştirel düşünme sürekli bir yenilenmeyi ve öğrenmeyi gerektiriyor. Hiç bitmeyen bir süreç bu. Ama bizde insanlar hiç çaba harcamadan belirli konumlara gelebileceklerini sandıkları için eleştiri, istenen düzeye ulaşamıyor.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisinin karşılığı olabilir?
A) İyi bir eleştiri nasıl yazılabilir?
B) Günümüz eleştirmenlerini nasıl buluyorsunuz?
C) Eleştirinin, yazınsal türler arasındaki yeri nedir?
D) Eleştirinin gelişmemesini neye bağlıyorsunuz?
E) İyi bir eleştirmenin özellikleri sizce nelerdir?
3. (I) Belgesel yapımcılığının dikkat çeken yönü, zaman ve araştırma üzerine kurulu olmasıdır. (II) Bir projeyi gerçekleştirebilmek için arşivlere ulaşmak, kitaplar okumak ve tanıklar bulmak gerekir. (III) Bu da uzun zaman alan bir çalışma ve araştırma demektir. (IV) Türkiye’de belgesellerin çoğunun çekimi, gönüllü kuruluşlarca gerçekleştiriliyor. (V) Başka işten para kazanıp belgesel çeken yapımcılar çoğunlukla bizde. (VI) Bu yüzden ülkemizin bu tür uğraşlara zaman ve para ayıracak kişilere, sivil toplum kuruluşlarına her zaman ihtiyacı var.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense, ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II. B)III. C)IV. D)V. E)VI.
4. … Çünkü en derin düşünceler ve en soylu duygular gerçek derinliklerini, gerçek büyüklüklerini ancak birer özgün sanat biçimi içinde ifade edilmesiyle kazanır. Bir yapıt salt anlattıklarıyla değerlendirilseydi insanlığın baş tacı ettiği konuları işleyen yapıtlar şaheser olurdu.
Bu parçanın başına, anlam akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Sanatçıların yaşamsal deneyiminden beslenmeyen yapıtlar sanatseverlerce benimsenmez.
B) Neyi anlatırsa anlatsın bir yapıtın, anlatımıyla değerleneceği yadsınamaz bir gerçektir.
C) Bir sanat yapıtı sadece biçemsel özellikleriyle bir değer taşımaz.
D) Sanat yapıtları değerlendirilirken sadece yapıt göz önünde bulundurulmalıdır.
E) Yetkin sanat yapıtlarının, özgün bir konuya sahip olduğu göz ardı edilmemelidir.
5. Bir yazarın, yayımladığı romanının reklamında kendisinin boy göstermesini bir türlü anlayamıyorum. Halbuki gerçek bir yazın adamı, bir eserin reklamı en iyi biçimde yine eserin kendisinin yapacağını bilir. Bana öyle geliyor ki…
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) yapıtın reklamında yer alan yazarlar, yapıtlarına yeterince güvenmiyor
B) yayınevlerince yazın yapıtlarının reklamına gereken önem verilmiyor
C) yayınevleri, genç yazarların yapıtlarının yayımlanmasına sıcak basmıyor
D) birçok yazar, yapıtlarının reklama ihtiyacı olduğunu düşünüyor.
E) yazarların çoğu, yapıtlarının nitelikli okur kitlesine ulaşmadığını düşünüyor.
6. Sanatçı, tarihi ve sosyal yönü olan kimsedir. Bu yönünü şiir olarak ortaya koyabilir. Bazen bakar ki diyecekleri şiirin sınırlarını aşıyor, o zaman tutar öyküye geçer. O da olmazsa romana yönelir. Bunlar, sanatçılığın yapısına aykırı değildir.
Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisine verilmiş bir cevap olabilir?
A) Farklı türde eser veren sanatçılar bu türlerin hepsinde başarılı olabilir mi?
B) Sadece tek bir türde yapıt veren sanatçılar hakkında ne düşünüyorsunuz?
C) Hep aynı türde eser veren sanatçıların kalıcı olması mümkün mü?
D) Romanın, öteki yazınsal türlerden üstün olduğuna inanıyor musunuz?
E) Bir sanatçının, birden çok yazın türünde yazması sizce doğru mu?
7. Bir iki şey yazmış olabilirim. Ama o kadarını herkes yazıyor. Dergilere bir baksanıza! Şairinden romancısına herkes eleştiri yazıyor. Birbirlerinin, o arada kendilerinin, nasıl vazgeçilmez kişiler olduklarını ortaya koyuyorlar. Onca yazı yanında benim birkaç yazım devede kulak kalır.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine verilmiş bir cevap olabilir?
A) Yazdıklarınızın niçin şiir olmadığını söylüyorsunuz?
B) Kendinizi beğenmemenizin sebebi nedir?
C) Eleştirmenlerimizi niçin beğenmiyorsunuz?
D) Siz hiç eleştiri yazmadınız mı?
E) Eleştiri yazmayı niçin bıraktınız?
8. … Çünkü, eğitim gördüğüm Fransız Lisesindeki sıkıntılı hava, beni yazmaya yöneltti. Anneme yazdığımı uzun mektuplarda bu sıkıntılara biraz da sınıfta okuduğumuz edebi parçalardan esinlenerek parlak sözcükler ve süslü cümlelerle anlatmaya çalışıyordum. Baudelaire’i okuyunca onun gibi yazabilir miyim, diye düşündüm. Lamartine’le karşılaşınca kalemi elime aldım. Başladım karalamaya.
Bu parçanın başına aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur?
A) Edebiyata karşı duyduğum heves edebiyat öğretmenimin yönlendirmesiyle başlamıştır.
B) Yapılan hiçbir şeyden kolay kolay memnun olmayan bir çocuktum.
C) Lise yıllarımda gazeteye ilgim edebiyat dersiyle başladı.
D) Lise yıllarına geldiğimde yazı yazmaya merakım daha arttı.
E) Yabancı yazarları okulu bitirene kadar okumamıştım.
CEVAPLAR: 1.D, 2.D, 3.C, 4.B, 5.A, 6.E, 7.D, 8.D
paragrafin yapisi test 3 indir.
