EK EYLEM (EK FİİL) TEST 4
1. Kasa yapımında çalışan kaportacı arkadaşı, sabah akşam karşısına geçip de inatla, sabırla, ona bunu öğretmeye kalkana dek, önemsiz bir iş yapmakta olduğunu bilmezdi. Kendisi için önemliydi, güzeldi, iyiydi. En iyi bildiği işti.
Yukarıdaki paragrafta ek eylem alan kaç sözcük vardır?
A) I B) II C)III D)IV E)V
2. (I) Atlı araba, kamyon kasalarını süslüyordu. (II) Yeşiller, sarılar, maviler, kırmızılar, akarsular, göller, dağlar ve karanfiller onun da içini süsler, günlerini güzelleştirirdi.(III) Bu arabaları, kamyonları sürenleri de sevindiriyor olmalıydı. (IV)Yoksa önünde neden sıraya girsinler, neden, gölün içinde bir kuğusu da mutlaka olsun, desinler? (V)Önüne getirilen her kasa tahtasını boyardı.
Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisinde ek fiil kullanılmamıştır?
A) I. B)II. C)III. D)IV. E)V.
3. (I) Çiçekler, böcekler, dantela kıvrımlarla çektiği çerçeveye bir karanfil de kendinden katardı. (II) Dedesinin işiydi. (III) Sonra, babasının da uğraşıymış.(IV) Dalları boyarken, göl kıyılarına sazları atarken, dedesi gecenin ortasında, ak donuyla çıkar gelir; denir ki hâlâ sağ, başının ucuna dikilirdi:
(V) “Gölün şıpırtılarını unuttun. Suların salınışını unutma. Boyayı da iyi ov. Renkler sevinsin,” derdi.
Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangilerinde ek fiilin görevleri aynıdır?
A) I ve II
B) II ve V
C) III ve IV
D) I ve V
E) II ve IV
4. (I) Gözleri çakmak çakmak ona bakardı. (II) Hoş görmez bakışlarına karşın, babası gibi dedesinin de kendisiyle övündüğünü bilirdi. (III) Dağ başlarına döne döne çıkan yolları, maviliklerde süzülen bir tepkili uçağı ikisi de akıl etmemişti. (IV) O yolların dönemeçlerini ne de yumuşak alıyormuş kamyon!.. (V) Kamyon kasası üstündeki bu yolları döne döne çıkan kamyon da çok süslüydü.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde öğrenilen geçmiş zamanın hikayesiyle çekimlenmiş bir sözcük vardır?
A) I. B)II. C)III. D)IV. E)V.
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek eylem kullanılmamıştır?
A) Artık babası da yok.
B) Daha küçükken işte bu kasa yapımına girmeden önceleri; sularına, karanfillerine duyduğu hayranlık eksile eksile bitmişti.
C) Nicedir ak kanatlarını şişirmiş bir kuğuya coşkuyla el çırpmıyordu.
D) Dudağının kıyısında aldırışsız bir gülümseme takılı olurmuş.
E) Her bir yanı renklere, ışınlara, biçimlere batmış bulanmıştır.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek eylemin geniş zamanıyla çekimlenmiş bir sözcük vardır?
A) Bir akşamüstü aynı biçimde karşısına dikilmişti.
B) O ise derenin üstüne küçük bir köprü atar, köprüyü ıslıklarla geçer.
C) Karanfiller kulaklarının arkasına takılı.
D) Onun kasa yapımındaki yorgunluğunu şuradaki serin sularla giderdiğini, içini dışını ovup yıkadığını sanmıştı.
E) Karanfillerden birini kulak ardından çekip resimli tahtanın üst başına kondurur.
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik çekimli eylem yoktur?
A) Birini de henüz tomurcukta olanı, gönlünden çıkardı, alt yana kondurdu.
B) Beriki kıs kıs gülüyordu.
C) O, başını hiç kaldırmazdı.
D) Coşkusu yırtılır diye ürkermiş.
E) Böyle, güle güle çekilip gitmişti.
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek fiilin görevi diğerlerinden farklıdır?
A) O da kuğuları daha ak, kanatları daha parlak yapayım derken bozdu; ilk bozuşuydu.
B) Bir de bayrak gerekliydi.
C) O gün buna yüreklenemezdi.
D) Araba, kamyon sahiplerinin ise zamanı dar.
E) Bu resimleri hâlâ seven sürücüler var.
9. Aşağıdakilerin hangisinde ek fiilin geniş zamanın olumsuzu ile çekimlenmiş bir kelime vardır?
A)O da gümüş suların aktığı ovaları daha iri karanfillerle çerçeveleyip bezemezdi.
B) Sapların boynu biraz bükük değildi.
C) Babasının sesi değil miymiş bu?
D) En pembelerini tahtaya geçirirken fes rengine boyamaz.
E) Kasaya konan karanfillerden bizde yok.
10. Aşağıdakilerin hangisinde birden fazla birleşik çekimli fiil vardır?
A) Kaportacı birkaç gün hiç uğramamıştı yanına, onun da içindeki kuşku biraz yatışır gibi oldu.
B) Gönlünde tomur tomur yeni, pembe karanfiller açtı, boyarken kendini yorgun duydu.
C) Bu kasayı bugün bitirmeliydi, yetişmedi.
D) Kasa resimlemede ününü duymuş biri, eski kasasını süsletmeye getirecekti, getirmedi.
E) Dosdoğru atölyeden geliyordu, gün boyu tam altı kasa boyadığını söylemişti.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik çekimli birleşik bir eylem yoktur?
A) Bir kuşun kanadı kırıldı, kanat başını alıp gitti, onu yakalayamadı.
B) Neden yetmezmiş, anlamıyordu.
C) Kasaları süslemesini bilemiyormuş.
D) Hani adam senin şu kuşların, çiçeklerinle bezetecekti?
E) Gele gele gürgenden bir çeyiz sandığı gelmişti.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek eylem alan sözcüğün türü diğerlerinden farklıdır?
A) Karanfilsiz, Cumhuriyet Dönemi yazarlarından Adalet Ağaoğlu’nun bir hikâyesidir.
B) Hikâye dikkat çeken nokta, teknolojik gelişmeler karşısında el sanatlarıyla uğraşanların karşılaştığı zorluklar; modernleşmeyle beraber insanların bu konudaki duyarlılıklarını gitgide kaybetmesini ve el emeğine verdikleri önemin azalmasıdır.
C) Adalet Ağaoğlu; toplumun içinde bulunduğu bu durumu, Karanfil siz adlı hikâyesinde süsleme işi yapan zanaatkârın iç dünyasından yola çıkarak ve onu konuşturarak vermeye çalışmıştı.
D) Yazarı önemli hikâyecilerden biri yapan özellik, duygu ve düşünceleri kaynaştırırken yapaylığa sürüklenmemesidir.
E) Modernizm bireyden, onun iç dünyasının karmaşıklığından hareket eder ve gerçekliğe ulaşmak hedefindedir.
13. Serin karanlıkta uzun zaman nefesimi tuttum, bekledim. Sessizlik vardı, derin koyu bir sessizlik. Yalnız arada iki üç yağmur damlası düşüyordu, o kadar. Saçaklardan birinin altında, dizlerim karnıma çekili, pardösüme gömülmüş duruyordu. Raylar sakin, çelik şeritlerini uzatmış, yağmurdan cilâlı pırıl pırıldılar. Işıklar elektrik direklerinin ucunda titrek kımıltılarla uzaklara kadar gidiyorlar. Ara sıra bir düdük sesi ve alaca bir buhar görünüp kayboluyor. Uzaklardan gelen bir koku-belki de leylâk- ıslak ıslak yayılıyor.
Yukarıdaki cümlelerde ek fiil almış kaç sözcük vardır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek fiilin geniş zamanıyla çekimlenmiş bir sözcük vardır?
A) Karşıdan gelenleri kucaklar.
B) Beni hiç yolcu etmediler, ama anlarım.
C) On beş kişiden fazla değiller.
D) Ama işte dedim ya, benim hiç karşılayanım olmadı.
E) Bu işlerden anlamazsın sen!
15. Bir kişi olsaydı, karım olurdu. Elinde buruşuk bir mendil, bir tek karanfil, aceleci ürkek beklerdi. Uzaktan görmesine bayılırım. Koşup gelmezdi, gösterişten hoşlanmazdı. Gözleriyle kucaklardı beni, kimse duymazdı. Omuzundan tutardım, çenesinden öperdim. Evimize doğru giderdik. Yağmur belki yağardı, belki yağmazdı. Yolda hiç konuşmazdık, bundan eminim. Yanımda, yapyakınımda giderdi, bir de elimi tutardı usulcana.
Yukarıdaki paragrafta geniş zamanın hikayesinin olumsuzuyla çekimlenmiş kaç sözcük vardır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
16. (I) Eğer tren gidiyorsa benim için, o zaman geride dururdum, ta geride. (II) Şapkamı gözüme çekerdim, yine de tanırlardı. (III) Bu kalabalık beni sıkardı, yalnızdım. (IV) Kalabalıkta bir çocuk bindirirdim pencereden, babası sağ ol derdi. (V) Bir mahkûm getirirlerdi uzak dağ köylerinden, ona acırdım.
Yukarıdaki numaralı cümlelerin hangisinde birleşik zamanlı birden çok sözcük yoktur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
17. Kimseyi uğurlamadım. Bir tek babam gitti, bir daha gelmedi. Çocuktum, farkında olmadım. Çok hasta imiş bilmiyorum. Aklıma sadece kolundan tuttukları geliyor…İstasyonlarda dolaşmak, trenlerin gelip gitmelerine bakmak, bana neden iş oldu bilmem. Kalabalık desen, çarşı pazar dolu ama, yine istasyondaki kalabalık başka herhalde.
Yukarıdaki cümlelerde ek eylemin geniş zamanıyla çekimlenmiş kaç sözcük vardır?
A) I B) II C) III D) IV E)V
18. Anne-kız sabah kalabalığının arasında, yabancı, çabuk yürüyorlardı. Annesi durmadan konuşuyordu. Böyle konuşkanlığının olduğu geçmişteki tek günü, hastaneye hastabakıcı olarak aldıkları gündü. Çocuk, o zamanlar üçüncü sınıftaydı. Önlüğü ağarık bir kara olmuştu. Kış basmıştı. Bu, köşedeki kömürcüden kömür alma günlerini başlamasıydı. Mangal yakmayı öğrenmişti. Kapıda ilk çırayı ateşleyip kömürleri dikine onların üzerine yerleştiriyordu. Küçük kıvılcımlar çevreye saçılıyordu.
Yukarıdaki paragrafta bulunan ek fiille ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Şimdiki zamanın hikayesiyle çekimlenmiş sözcükler vardır.
B) Ek eylemin geniş zamanıyla çekimlenmiş sözcük yoktur.
C) Ek eylemin –di’li geçmiş zamanıyla çekimlenmiş isim soylu sözcük üçten fazladır.
D) Öğrenilen geçmiş zamanın hikayesiyle çekimlenmiş ikiden çok sözcük vardır.
E) Eylemsi olan sözcük ek eylem alarak yüklem olmuştur.
19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek eylem almış bir sözcük yoktur?
A) Kömürler kızarıp ateş olmaya dönünce her şeyi unutup ilk yalazların maviliği yitene dek bekliyordu sokak kapısında.
B) Odalarına mangalı aldığında ürktüğü şeyler yok oluyor, eski ceviz masalarında–annesinin en onurlandığı eşyalarıydı–çalışmaya oturuyordu.
C) Mangalın o harlı halini çok sever.
D) Annesi korları küllemenin gerektiğini, çünkü bununla ancak ertesi güne ısınacak ateşleri kalabileceğini söylemişti.
D) Derslerinden ara verip mangala baktığında sıcacık duran tek kor, odanın sığınma olanağını artırırdı.
E) Çünkü annesi bilmediği, görmediği haller içindeydi.
20. —Alıyorlar beni, bir iki güne kadar başlıyorum. Başhemşireye çıktım, iriyarı bir kadındı. Soruları sordu. “Daha önce çalıştın mı? Kocan ne zaman öldü? Bu iş dur durak bilmez, fakat marifetli olmak lazım değil, çalışkan olmak gerek, yatak düzeltmeyi, tükürük hokkalarını dökmeyi, ördekleri temiz tutmayı becermek yeter. Belki zamanla hastaların ateşini alacak kadar başarılı olursun. Haftada iki gün izinli çıkarsın, Pazar gecesi dönersin. Çocuğun var mı? Bırakacak kimsen yok ha? ‘Kendini yönetir, uslu,’ diyorsun. Ama küçükmüş. Hiç sınıfta kalmadı mı? Aferin ona. Genç, güzel kadınsın. Burada oluru olmazı bulunur. Ciddi ol. Bir şey denirse senden bilirim.
Yukarıdaki paragrafta ek fiillerle ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Ek eylemin –di’li geçmiş zamanıyla çekimlenmiş sözcük vardır.
B) Ek eylemin geniş zamanının olumsuzuyla çekimlenmiş iki sözcük vardır.
C) Geniş zamanın şartıyla çekimlenmiş bir sözcük vardır.
D) Herhangi bir kipin hikayesiyle çekimlenmiş bir sözcük vardır.
E) Ek fiilin geniş zamanıyla çekimlenmiş isim soylu sözcüklerden biri ikinci tekil şahıs eki almıştır.
21. Boya filan da istemez. Kendinden mi yanağının, dudağının rengi? İşte bilmem artık. Doktorlardan, şundan bundan yakınmak yok. Bir işte kalıcı olmak isteyen başta gelenlerine uyar. Uykun hafif mi?” Düşün, bir iş bulduk artık. İlk parayla bir çeki kömür alacağım. Sana da lastik çizme. Belki izinli geldiğim günler sinemaya bile gideriz. Hiç belli olmaz. İşimizi iyi yaptıktan sonra kim ne diyebilir? Çıkıp ev sahibine haber vermeliyiz. Artık akşamları yoğurt alırken sokak kapısını hızlı çarpmasın. Dedim ya biz çalıştıktan sonra… Bölük pörçük uyumaya alıştım yıllardır…
Yukarıdaki paragrafta ek eylemin geniş zamanıyla çekimlenmiş kaç sözcük vardır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
22. Annesi işe başlayınca onun ismi “bizim hastanedeki işimiz” oldu. İlk evden ayrılacağı gece tahin helvası aldılar bakkaldan. Peynirle tükenmez yaptılar, masalarına mavi çiçekli muşambalarını serdiler. Bu muşamba eve babasının yaşadığı günlerdeki düzenden kalmış, ferahlığın, korkusuzluğun anısıydı. Niçin babasını hep yaşayacak sanmışlardı? O da ölecek gibi görünmüyordu. Öyle dürüst, öyle kesin bir adamdı ki; ölümün sinsiliği ona hiç gölge düşürmemişti. Evine her gece ekmek alıp gelen bir erkeğin yokluğu, sessizlik olup yerleşmişti odalarına.
Yukarıdaki paragrafta ek fiillerle ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Ek eylemin geniş zamanıyla çekimlenmiş bir sözcük vardır.
B) Birleşik zamanlı dört eylem vardır.
C) Ek eylemin –di’li geçmiş zamanıyla çekimlenmiş iki sözcük vardır.
D) İsim soylu kelimelere gelerek onlardan yüklem yapan sözcüklerden biri yapısına göre basit, diğeri türemiş sözcüktür.
E) Birleşik zamanlı eylemlerden üçü öğrenilen geşmiş zamanın hikayesiyle çekimlenmiştir.
CEVAPLAR: 1.E, 2.D, 3.D, 4.C, 5.E, 6.C, 7.A, 8.C, 9.E, 10.E, 11.A, 12.C, 13.D, 14.C, 15.E, 16.C, 17.B, 18.C, 19.C, 20.D, 21.C, 22.A
ek eylem test 4 indir.