Testler

Anlatım Teknikleri Test 2

ANLATIM TEKNİKLERİ TEST 2

 1.Eşsiz bir coğrafyayı sarmalayan masmavi deniz… Yeşilin en güzel tonlarını barındıran uçsuz bucaksız zeytin ağaçları… Adını bu ağaçlardan alan Zeytinliada selam duruyor bizlere. Daha o zaman anlaşılıyor dönüşün buruk olacağı. Mis kokan meyve bahçeleri, uzun sahilleri ve ılık rüzgarlarıyla bir tabloyu andırıyor. Kimilerinin “çocukluğumun Bodrum”u olarak adlandırdıkları bu belde şimdilerde tekrar eski popülerliğine kavuşuyor.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Eksiltili cümleler kullanılmıştır.

B) Bir manzara karşısındaki duygulanmalar dile getirmiştir.
C) Söz sanatlarına yer verilmiştir.
D) Nitelik bildiren sözcükler kullanılmıştır.
E) Birinci kişili anlatımla oluşturulmuştur.

2. Sakin, sıradan, ışıl ışıl bir gündü. Güngörmüş çınarların gölgesi suya vuruyor, ılık bir meltemle kıpırdayan sularda dantelli hareketlenmeler oluşuyordu. Bir ara yorgun bir vapur yanaştı iskeleye, içinden bir iki yolcu indi. Vapur kısa bir süre sonra nazlı bir edayla hareket etti. Ardında köpük köpük desenler bırakarak ilerledi. Ufukta bir nokta gibi kaldı, sonra kaybolup gitti.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Örneklerden yararlanma

B) Farklı duyulardan yararlanma
C) Yinelemelere yer verme
D) Doğayı hareket halinde anlatma
E) Varlıklara, insanlara özgü nitelikler yükleme

 

3. Yazarlık, insanda doğuştan var olan bir özellik değildir. Yazarlık denen dil işçiliğinde ustalık, ancak uzun çalışmalar sonucu elde edilir. Bütün yazarların ilk dönemlerinde ortaya koydukları eserlerle sonrakileri karşılaştırdığımızda o dil işçiliğinin hangi aşamalardan geçtiği kolayca anlaşılır. Peyami Safa’nın yirmi yaş eseri olan Sözde Kızlar romanını alın. Bununla yine onun Yalnızız ve Matmazel Noralya’nın Koltuğu adlı ustalık dönemi romanları arasındaki fark gözden kaçmayacaktır.

Bu parçanın anlatımında özellikle aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?

A) Benzetmeye
B) Tanımlamaya
C) Örneklendirmeye
D) Sayısal verilerden yararlanmaya
E) Tanık göstermeye 

4. Pılını pırtısını toplayan kıştan sonra neşeli bir bahar geliyor. Dağlarda karlar eriyor. Yer altı suları besleniyor, tarlalara ve bostanlara sızıyor sular, köklerine ulaşıyor bitkilerin. Kış uykusu sona eriyor, uyanıyor adeta doğa. Bedenimiz geriniyor, kanımız başka türlü akmaya başlıyor damarlarımızda. Bedenimizde bir gevşeme, bakışlarımızda parlaklık beliriyor. Her yeni bahar yeni sevgiler, yeni arayışlar getiriyor. Bir şairimizin dediği gibi her bahar, varoluşumuzun tadını duyumsatıyor bizlere.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) Değişik yapılı cümlelere yer verilmiştir.

B) Farklı duyulardan yararlanılmıştır.
C) Düşsel ögelere yer verilmiştir.
D) Söz sanatların başvurulmuştur.
E) Anlatıcı, izlenimlerini yansıtmıştır.

5.Yüksek bir tepeden Karadeniz’in hırçın dalgalarını selamlayan Kıyıköy; yemyeşil ormanları, masmavi denizi ve tertemiz havasıyla insanların ilgisini çekiyor. Daracık sokaklarıyla Karadeniz’in deli dalgalarına tepeden mağrur bakışlar atan bur şirin köyde akıp giden zamanı hücrelerinizde hissediyorsunuz. Teknelerin motor seslerine, kuşların cıvıltısına belki de en çok, dalgaların sesine hemen kaptırıveriyorsunuz kendinizi.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.

B) Niteleyici sözcüklere yer verilmiştir.
C) Tartışmacı anlatıma başvurulmuştur.
D) Pekiştirilmiş kelimeler kullanılmıştır.
E) İzlenimlere yer verilmiştir.

6. Monet; Venedik’in kan kırmızıya, siyaha boyalı evlerini, dereler gibi kıvrıla kıvrıla denize inen sokaklarını, su üstünde yüzen kuşları andıran kayıklarını günler boyunca izledi. Her günün sonunda bir kenara çekilip bu sihirli tabiatın resmini çizmek istedi. Gökyüzünün, insanın ve doğanın birleşip bu kadar zarif ve göz okşayıcı görünümler oluşturabileceklerini nasıl düşünebilirdi ki… Gördükleri her bakışta değişiyor, doyumsuz güzelliklere dönüşüyordu.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Benzetmeden yararlanılmıştır.

B) Betimleyici ögelere yer verilmiştir.
C) Öznellik ağır basmaktadır.
D) Yinelemelere yer verilmiştir.
E) Devrik cümleler kullanılmıştır.

7. Manavgat Şelalesi’nin karşısında bir parkta oturuyoruz. Kaç gündür seyrine doyamadığım, o güzelim dağlar karşımızda… Âdeta doğanın tablolaştırılmış hâli… Günün her saatinde başka başka hâlleri var bu dağların. Eski liman altımızda… Tekneler uyukluyor. Eylülün bu son demlerinde, ağustos böcekleri konserlerine hâlâ devam ediyor. Kaleiçi denen eski mahalleler; ağaçlar, serviler arasında eski bir kabartma gibi duruyor. Eski sur parçaları, eski duvarlar… Masmavi, uçsuz bucaksız ve durgun bir deniz…

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) İkileme ve pekiştirilmiş sözcük kullanılmıştır.

B) İnsana özgü nitelikler doğaya yansıtılmıştır.
C) Gözlemler, kişisel yargılarla aktarılmıştır.
D) Bitirilmemiş cümlelere yer verilmiştir.
E) Kanıtlayıcı bir anlatım yolu izlenmiştir.

8. Ankara’nın tarihi konaklarıyla, tatlılarıyla, şifalı sularıyla ve yemekleriyle ünlü bu şirin ilçesinin, Beypazarı’nın, sokaklarında dolaşıyoruz. İlçenin en gözde yeri, yöresel ürünlerin satıldığı ve restore edilen konakların bolca bulunduğu Alaattin Sokak’tır. Bir fay hattının oluşturduğu kayalara sırtını yaslamış tarihi Beypazarı konaklarını görmekle başlıyoruz gezimize. Çok görkemli görünüyor konaklar, mis kokular geliyor işlemeli saksılarda çiçek yetiştirilen pençelerinden. Bu sokakta satılan baharatlar, tarhanalar, fasulyeler tezgahlarda sıralanıyor.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Ara söze yer verilmiştir.

B) Devrik cümleler kullanılmıştır.
C) İkilemelere yer verilmiştir.
D) Betimleyici ögelerden faydalanılmıştır.
E) Sessel yinelemelerle ahenk sağlanmıştır.

9. Ayvalık İskelesi’nden çıkınca yolun her iki yanındaki dükkanlar selamlar sizi. Yamru yumru taşlarla, çukurlarla dolu olan bu yol sizi kasabanın meydanına çıkarır. Kasabanın belki en eski, fakat tarihi özelliklerini kaybetmemiş evleri buradadır. O zamanın ölçülerine göre dar sayılmayan sokaklardan bugün ancak bir araba geçebilir. Kışın bozacılar, yazın dondurmacılar geçer tarih kokan sokaklardan bağıra bağıra. Evlerin arka tarafında bahçelerin demir parmaklıklarını saran hanımellerinin kokusu sizi alır başka dünyalara götürür.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Farklı duyulardan yararlanılmıştır.

B) İkilemelere yer verilmiştir.
C) Betimlemeye başvurulmuştur.
D) Birinci kişili anlatımla oluşturulmuştur.
E) İnsana özgü nitelikler doğaya aktarılmıştır.

10. Dilimize Batı dillerinden giren “poetika” sözcüğü “şiir sanatı” yahut “şiir üzerine teoriler” anlamına gelmektedir. Sözcüğü ilk olarak Aristo kullanmış ve sözcüğün yaygınlaşmasını sağlamıştır. Fransızca’da bu sözcüğe bütün güzel sanatlarla ilgili olarak “güzellik felsefesi” anlamına gelen “estetik” kavramına yakın bir anlam verilmişse de bugün poetika, sadece şiir alanında kullanılan bir terimdir.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Öğreticiliği esas alma

B) Açıklayıcı bir yol izleme
C) Tanımsal nitelikli cümlelere yer verme
D) Sözcükleri temel anlamlarıyla kullanma
E) Düşünceyi inandırıcı kılmak için alıntı yapma 

11. Sonbahar, usul usul kapımıza dayandı. Takvimin değil, içinde yaşadığımız şehrin sonbaharı… Havada tarifi imkansız bir hüzün… Güneşte soluk bir renk… Gökyüzü gözleri dolmuş bir insanı andırıyor. Ağaçlar, yavaş yavaş sararan yapraklarını dökmeye başladı. Kuşlarda sıcak ülkelere göçme hazırlığı… Yaz, elini eteğini iyiden iyiye çekti buralardan.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yinelemelerden yararlanılmıştır.

B) Öğretici bir yol izlenmiştir.
C) Mecazlı söyleyişlere yer verilmiştir.
D) Varlıklar niteleyici özellikleriyle yansıtılmıştır.
E) Bitirilmemiş cümlelere yer verilmiştir.

12. Toroslar’da gündüz, ne kadar sıcak ve kavurucuysa gece de alabildiğine soğuk oluyor. İçimize işleyen soğuk, bedenimizi bıçak gibi kesiyor. Güneşin doğuşunu beklerken dağların doruklarındaki bulutların gittikçe büyümeye başladığını görüyoruz. Kaç gündür berrak bir gökyüzünün ardından gelen bulutlar bana Karadeniz üzerinden gelen sevda yüklü bulutların Kaçkarlar’la buluşmasını ve dansını hatırlatıyor. Toprağın doğal halısı olan yapraklar ve yumuşacık çimenler üzerinde bu duygularla yürüyoruz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Benzetmeye başvurma

B) İşitsel ögelerden yararlanma
C) Karşıt durumlara yer verme
D) İnsana özgü nitelikleri doğaya aktarma
E) Betimleyici ögelerden yararlanma

CEVAPLAR:
1.E, 2.A, 3.C, 4.B, 5.C, 6.E, 7.E, 8.C, 9.D, 10.E, 11.B, 12.B

anlatım teknikleri test 2

Yazdır

Yazar hakkında

Süleyman Kara

Öğrenci ve öğretmenlere faydalı olmak için onlara kaliteli edebiyat sitesi olan edebiyat sultanını sundum.

Yorum yap