Testler

EKPSS ÖN LİNANS TÜRKÇE DENEME SINAVI 7

EKPSS ÖN LİSANS TÜRKÇE DENEME SINAVI 7

1.(I) Fotoğraf çekmenin amacını şöyle açıklamak mümkün: Gördüğümüz bir varlık karşısında hissettiğimiz duyguyu, heyecanı, fotoğraf aracılığıyla izleyici göze ulaştırmak. (II) Fotoğrafımız bunu başarıyorsa amacımıza ulaştık sayılır. (III) Yani güzel bir gün batımında bizim hissettiğimiz coşkuyu, fotoğrafa bakan kişi de hissediyorsa ya da bizim hüzünlendiğimiz bir görüntünün fotoğrafına bakan da hüzünleniyorsa fotoğrafımız başarılı demektir. (IV) Bu duygu aktarımını sağlamak fotoğrafçının en önemli amacıdır. (V) Fotoğraf iki ayağı üzerinde duran bir sanattır. (VI) Bunlardan birincisi teknik bilgi, diğeri ise kültürel birikimdir.
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II.     B) III.     C) IV.       D) V.         E) VI.

2. Dil ve konu bakımından kusursuz bir eser, bütün milletlerin ortak malı kabul edilir.
Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümleye en yakındır?
A) Dünya yazınındaki güzel eserlerin hepsi birbirine yakın konular işler.
B) İçerik ve anlatımıyla mükemmel olan eserler evrensel sayılır.
C) Büyük eserlerin yazarları genellikle aynı dönemde yaşamışlardır.
D) Evrensel eserler büyük milletlerin sanatçıları tarafından yazılır.
E) Sanat eseri için en önemli unsur dildir.

3. Sokaklar; alışveriş, gezme, öğrenme, araştırma faaliyetleri ve halkın diğer insanlarla ilişkilerinin yaşandığı toplumsal mekânlardır. Toplumsal yaşam ve paylaşım sokaklarda başlar. Yirminci yüzyılın başına kadar, yayaların egemen olduğu, halkın yaya olarak yaşamlarının büyük bir kısmını geçirdiği sokaklar; otomobilin icadı ve otomobilin teknolojik gelişmelerinin getirdiği avantajlar sonucu, yayalardan çok otomobillere hizmet etmeye başlamıştır.
Bu parçada sokaklarla ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Sosyal ilişkilerin yaşandığı bir yer olduğu
B) Bazı şeylerin sokaklarda öğrenildiği
C) Bir yerin gelişmişlik düzeyini gösterdiği
D) Toplumsal yaşamın başlangıç yeri olduğu
E) Otomobil üretildikten sonra yayalar tarafından daha az kullanıldığı

4. (I) “Klasik” kavramı, Batı uygarlığını oluşturan ve Eski Yunan’dan başlayan eserlerle ilgili bir kategoridir. (II) Dante’den, Shakespeare’e, Goethe’ye kadar pek çok isim burada yer alır. (III) Bazı eleştirmenler bu listeye, 20.yüzyılın ilk yarısındaki Rus yazarlarını da ekler. (IV) Batılı anlamdaki Türk edebiyatçıları ama özellikle de romancıları bir iki istisna dışında yabancı dillere çevrilmemiş. (V) Çevrilenler de yurt dışında çok fazla kabul görmemiştir. (VI) Bu anlamda, Türk edebiyatı ürünleri dünya edebiyatları bağlamında klasik olarak algılanmamıştır. (VII) Türk kitap piyasasında ise klasikler olarak sunulan eserler genelde 19.yüzyılda yayımlanmış gerçekçi romanlardır.
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II.      B) III.     C) IV.      D) V.      E) VI.

5. Bir yıl daha sona eriyor. Çocuklukta, ilk gençlikte zaman bir türlü geçmez! Ama orta yaştan sonra öyle bir hız kazanır ki! Bir yıl bir hafta gibidir. Bir de bakarsınız yaşınız altmış, yetmişe, belki de seksene varmış! Ne çabuk, ne kadar çabuk geçti dersiniz. Bir şaşkınlık, bir inanmazlık… Oysa zaman hep aynı hızdadır, saatler hep eskisi gibi işler. Bir değişen, sizsiniz. Yüzünüz, gövdeniz, kimi zaman da bellek gücünüz…
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Zaman, yaşlılıkta gençliktekinden daha hızlı geçer.
B) Her yaşın kendine özgü bir güzelliği vardır.
C) İnsan, yaşlandıkça anılarına daha çok bağlanır.
D) İnsanın fiziksel görünüşü değişse de ruhu hep genç kalır.
E) İnsan yaşlandıkça hayata daha çok bağlanır.

6. Resim boyanarak, heykel yontularak, şiir sözcüklerle oluşur, fotoğraf ise fotoğrafça bakılarak çekilir. Fotoğraf da aynen bir şiir, bir roman gibidir aslında. Farkı, tüm zamanınızın saniyenin 125’te biri kadarı olmasıdır. Görüntüyü, öyküyü, kompozisyonu, yani yansıtmak istediğiniz her şeyi saniyenin 125’te birinin içine sığdırmak zorundasınız. Bir film yaparsınız ve on bin karede bir öykü anlatırsınız. Fotoğrafta ise tek karede…
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Fotoğrafın edebiyata benzer yönleri vardır.
B) Her sanatın kendine özgü bir yapılışı vardır.
C) Fotoğraf çok kısa bir anı belirler.
D) Filmlerin birçok karede anlattığını, fotoğraf tek karede anlatır.
E) Fotoğrafçılık birçok teknik bilginin bilinmesini gerektirir.

7. Tutkulu bir klasik müzik dinleyicisiyim ben. Bir Bach, Beethoven, Çaykovski, Rahmaninof’un besteleri beni derinden etkiliyor. Çalışırken sürekli olarak dinlediğim klasik müzik benimle dış dünya arasında bir duvar oluyor, kendi iç dünyama gömülüp resim yaparken yaratıcılığımı öne çıkarıyor.
Bu parçadaki altı çizili sözle yazar, aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir?
A) Klasik müziği dinleyen sanatçıların daha üretken olduğunu
B) Klasik müziğin, kendi iç dünyasını dinginleştirdiğine inandığını
C) Klasik müziğin, eser üretirken kendisini dış etkenlerden koruduğunu
D) Klasik müziğe öteki müziklerden daha çok ilgi duyduğunu
E) Klasik müzik dinlerken kendisini çok huzurlu hissettiğini

8. Hayatın değeri uzun yaşanmasında değil, iyi yaşanmasında. Burada “iyi”; rahat, zengin yaşamak anlamında değildir. Yararlı, olumlu yaşamak anlamındadır. Yeryüzünde belirli bir süre yaşayıp gidiyoruz. Kırk yıl, altmış yıl, bilemedin yüz yıl. Oysa evrenin büyüklüğü içinde ha bir yıl, ha bin yıl; nasıl olsa hepsi geçip gidiyor bir gün. Hiç yaşanmamış gibi geliyor insana bu yıllar. “Yaşantınız nerede biterse orada tamam olmuştur.” sözü hepsini özetleyivermiştir. Nice uzun yaşamlar ne kadar değerli dersiniz? Yaşamın değeri nerede? Uzun yaşama değil, iyi yaşamak önemli.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yaşamın değeri, uzun yaşanmasında değil, güzel yaşanmasında gizlidir.
B) İyi bir yaşam için uzun bir zaman gereklidir.
C) Yaşadığımız her günün bir dğeri vardır.
D) Önemli olan, zamanı üzüntülerle geçirmemektir.
E) Ne kadar yaşarsan o kadar derin izler bırakabilirsin hayatta.

9. (I) Shakespeare hakkında bazı varsayımlar her zaman ortaya atılmıştır. (II) Sadece ailesini geçindirmek için yazdığı ve hiç eğitim almadığı gibi… (III) Yaşamı hakkında kesin bilgilere ulaşılamamıştır. (IV) Bu yüzden sözü edilen varsayımların gerçek olmasa bile gerçeğe çok yakın olduğu düşünülmektedir. (V) Onun hakkında kesin bilgilerin olmaması yaşamıyla ilgili varsayımları hep çoğaltmıştır. (VI) Keşke onun yaşamıyla ilgili elimizde kesin bilgiler olsaydı…
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisi, kendinden önceki yargıyı örneklendirmektedir?
A) II.     B) III.      C) IV.     D) V.       E) VI.

10. Tiyatro perdesinin açılmasına oyuncuların ölümü mani değildir.
Bu cümleden aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir?
A) Tiyatrocuların ölümü tüm izleyicileri üzer.
B) Tiyatro, oyuncularıyla ayakta duran bir kurumdur.
C) Bir oyuncunun yaşamını yitirmesi, oyunun oynanmasını engellemez.
D) Oyun sırasında hayatını kaybeden oyuncular, tiyatronun perdesini kapattırır.
E) Oyuncuların ölümü, tiyatroya olan ilgiyi azaltmaz.

11. Birçok (I) kimyasal ilacın, özellikle bağışıklık ( II) sistemi, kan dolaşımı ve kan üretimini doğrudan tahrip edici (III) etkileri bulunmaktadır. Bazı (IV) ilaçlar kullanıldıkları dönemde, bazıları kullanımından haftalar, aylar, hatta yıllar sonra, bazıları ise doza bağımlı olarak etki gösterir. Bağışıklık sistemini ve kemik iliğini baskılar, kan üretimine engel olur, kan hücrelerinin, lökosit, trombosit ve alyuvarların bozulmasına ve parçalanmasına, hormon dengesizliğine, karaciğer toksisitesine, böbreklerde kanama ve iltihaplanmaya, kısırlığa ve başka (V) birçok bozukluğa neden olabilir.
Yukarıdaki paragrafta altı çizili sözcüklerden hangisi sıfat değildir?
A) I     B) II      C) III       D) IV      E) V.

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük yapı bakımından türemiş değildir?
A) Eleştiri tarihimizi Divan edebiyatının şuara tezkireleri ile başlatanlar var.
B) Tanzimat eleştirisi, Şinasi’nin Fatin Tezkiresi’nin yeniden basımı konusundaki yaklaşımı ile objektif sayılabilecek bir nitelik kazanır.
C) Ama bilindiği gibi, Tanzimatçılar, tenkit kavramını değil, eleştirinin, yapıtın olumsuz yönlerini sergilemek anlamında muaheze kavramını tercih etmişlerdir.
D) Şiir eleştirisi Tanzimat’la birlikte, bir yapıt ya da bir şiir üzerinden değil, bir tür üzerinden yapılır.
E) Yazar merkezli okuma özellikle, doğru yorumun ne olduğu sorusuyla yakından ilişkilidir.

13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünlü türemesi olmuştur?
A) Arabaların gürültüsünden uyuyamadım, kalktım kitap okudum.
B) Gencecik yaşta saçları bembeyaz olmuştu abimin.
C) Hiçbir şeyden çekmedi şu dünyada nasırından çektiği kadar.
D) İki gündür bel ağrısından şikâyetçiydi, doktordan randevu alabildi sonunda.
E) Eskiden sokaklar çocuklar için oldukça güvenilir yerlerdi.

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi bir ismi nitelemiştir?
A) Doğru yorum metne yazarın kendi yüklediği anlamın bulunması demektir.
B) Bir yoruma dair kendi tahminlerimizin
doğru olduğundan hiçbir zaman emin olmasak da, doğru olmaları olasılığının olduğunu biliriz ve bir disiplin olarak yorumculuğun asıl amacı da budur: Doğru yoruma varma ihtimalini sürekli arttırmak.
C) Yorum tarihi üzerine Türkçede dört başı mamur bir ya da birkaç metin bulmak zordur.
D) Eğer ön yargılarımız yoksa yani taraflı değilsek, bir metinden ne elde etmek istediğimizi bilmiyorsak, başlangıçta, metne nasıl yaklaşacağımıza ilişkin bir yönteme sahip değiliz demektir.
E) Hem okur hem de metin, anlam üretme sürecine ilişkin okumada birlikte var olurlar Gadamer’e göre.

15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat tamlaması yoktur?
A) Dengesizlik, aşırılıktan kaynaklanır ve her aşırılık varoluşa güç kaybettirir.
B) Sürekli nefes alıp hiç vermemek de nefesi hiç almamak da hastalıktır ve hastalık ölümün en sadık
bekçisidir.
C) Kalıp ifadeler sadece günümüz Türkçesine has dil birlikleri değildir.
D) Evliya, işi gereği padişahlardan sultanlara, hanlardan sadrazamlara, paşalara, kethüdalardan ağalara, kadılardan imamlara kadar pek çok insanla muhatap olmuştur.
E) İnsanlar arası ilişkilerin gelişmesinde selamlaşmanın önemi inkâr edilemez.

CEVAPLAR: 1.D, 2.B, 3.C, 4.C, 5.A, 6.E, 7.C, 8.A, 9.A, 10.C, 11.B, 12.E, 13.B, 14.A, 15.E

Yazdır

Yazar hakkında

admin

2 yorumlar

  • Hocam 10.sorunun cevabı C ve 11.sorunun cevabı B olmalıdır.Cunku 10.soruda mani kelimesi engel anlamına gelmektedir ve tiyatro oyunlarının açılmasına oyuncularının ölümünün engel olamayacağı anlamı çıkarılabilir.11.soruda ise birçok kelimesi belgisiz,tahrip edici niteleme sıfatı,bazı belgisiz ve başka da belgisiz sıfattır.Bagisiklik sözcüğü ise isimdir ve ayni zamanda belirtisiz isim tamlamasinin tamlayanidir.(Bağışıklık sistemi)

Yorum yap