1.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Büyük sistem içinde bir geçiş noktası olarak ölüm, buradan oraya geçişe köprü teşkil ettiği için zorunlu olarak iyiliğe hizmet eder.
B) Ölmek ve öldürmek ile sonsuz ölüm kötü, bir geçiş kipi olarak ölüm iyidir.
C) Savaşların, soykırımların, katliamların bedenin kötülüğü olarak tahayyül edilmesi ile kibrin, ayartının, kıskançlığın, iki yüzlülüğün, yalan söyleme ve ihanet etmenin ruhun kötülüğü olarak konumlandırılması yine aynı düşüncenin doğal uzantısıdır.
D) Böylece bedeni sağlıklı tutma anlamında sporun ve tıbbın, ruhu sağlıklı tutma anlamında inancın, ahlakın, sanat ve edebiyatın neden hep iyiliğin sınırlarında gezindiği de kendiliğinden anlam kazanır.
E) Yukarılardan kopup gelen oksijen ile aşağılardan yükselen karbonun iyilik ile kötülük algısı da yine burayla ilgilidir.
2. (I) Tabiat büyük bir sözlüktür; sözlükteki binlerce kelimenin hepsi güzel, anlamlı… (II) Ama kelime, bu güzel ve anlamlı kelimelerle edebî bir eser sayılmaz. (II) Kelimelerin karmakarışık, birbiri ile ilgisiz sıralanması yönüyle, tabiat da sözlüğe benzer. (IV) Tabiat elemanlarının hepsi güzel, ayrı ayrı biçim ve renkleriyle hepsi göz alıcı. (V) Sanatçı bu baş döndürücü ve parça parça olan zenginlikleri düzenlerse sanat eserinden söz edebiliriz ancak.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen numaralanmış cümlelerin hangisinde verilmiştir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
3. (I) Duygularınızı, düşüncelerinizi kısa cümlelerle yazın. (II) Kısa cümlelerle duygu ve düşünceler daha açık, daha kolay anlatılır. (III) Uzun cümlelerin kavranması, ögelerine ayrılması güçtür. (IV) Uzun cümleler, düşünceleri uzun yollardan anlattığı için okuyanları yorar. (V) Baştan aşağı kısa cümlelerden oluşan bir metin de okumayı tatsızlaştıracağı için orta yolu bulmalısınız.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangilerinde öneri söz konusudur?
A) I. ve III.
B) I. ve V.
C) II. ve III.
D) III. ve IV.
E) IV. ve V.
4. Ülkemiz; kültürüyle ve kuruluşlarıyla, yanlış yazılan, bozuk okunan ve hatalı konuşulan bir Türkçeye teslim oldu. Dilimiz temizlenirken kirlendi, zenginleşeceği yerde yoksullaştı, anlaşırken argolaştı. Türkçe bilim dili olarak çok cılız kaldı. Bilim dünyasının büsbütün gerisine düşmemek amacıyla, yalnızca İngilizce eğitim veren birçok üniversite açmak zorunda kaldık. İşte ben bu duruma hayıflanıyorum.
Yukarıdaki parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?
A) Yazarın İngilizce eğitim vermek zorunda kaldığımıza üzüldüğü
B) Türkçenin yanlış yazılıp bozuk okunduğu ve hatalı konuşulduğu
C) Ülkemizde yabancı dilde eğitim veren okulların bulunduğu
D) Dilimizin argolaştığı, kirlendiği, fakirleştiği
E) Türkçenin bilim dili olmaya yapısının uygun olmadığı
5. Aşağıdakilerden hangisi “çok sevinmek, çok mutlu olmak” anlamına gelmektedir?
A) Etekleri tutuşmak
B) Etekleri zil çalmak
C) Dizinin bağı çözülmek
D) Laf ebesi olmak
E) Ağız kalabalığı yapmak
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “tatlı” kelimesi bir duyu organıyla algılanabilecek bir anlamı karşılamaktadır?
A) Dayımın tatlı, küçük bir kedisi vardı.
B) Onun işi beni tatlı sözlerle kandırmaktır.
C) İşi sonunda tatlıya bağladık.
D) Sütlaç çok tatlı olmuş, lütfen ölçüye dikkat edelim.
E) Tatlı bakışıyla onu büyülemişti.
7. Tabiattaki seslerin taklit edilmesi yoluyla oluşturulan kelimelere yansıma kelimeler denir.
Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde yansıma sözcük yoktur?
A) Horozun ötüşüyle uyanır, erkenden işe gider, gece geç saatlere kadar çalışırdı.
B) Parkta dolaşan köpeklerin hırlamasından ürkmüş, bir daha da parka gitmemişti.
C) Kapının gıcırtısından kim hoşlanır?
D) Rüzgârın uğultusu ile yalnızlık birleşince kederim arttı.
E) Ormanda gezerken çalılıkların ardındaki hışırtıdan tedirgin olmuştum.
8. Benzerlik ilgisi olmadan bir sözcüğün bir anlam ilgisine (iç-dış, parça-bütün, yazar-eser vs.) bağlı olarak başka bir sözcük yerine kullanılmasına ad aktarması denir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bunu örneklendirecek bir kullanım vardır?
A) Sınıftaki öğrencilerden bazıları derslere hep geç geliyor.
B) Dosyanın içine bakarsan yazılmış olan rakamları görürsün.
C) Bizim oralarda yol boyunca dikili turunç ağaçları dikiliydi.
D) Cemal Süreya’yı yanından eksik etmez, ne zaman canı sıkılsa onu okurdu.
E) Mahalledeki serserilerden biri arabaların hepsini bir gece vakti çizmiş.
9. (I) Deniz rüzgârlarının yosun kokusu, hasret türküleri ruhu sarıyor. (II) Bu kokuyla genişleyen göğsümüz bizi kanatsız da uçurabilir. (III) Masal padişahlarının gözdelerini ağırlamak için binlerce kölenin, çiçek yapraklarını yığarak döşekler meydana getirdiği söylenir. (IV) İşte üzerine güneş vurmuş deniz, böyle nihayetsiz çiçek yapraklarının oluşturduğu döşekler gibi mırıldanıyor bize. (V) Paraşütü açıp bu uçsuz bucaksız mavi bahçede bir tek beyaz papatya gibi açmak geliyor insanın içinden.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinde yazar, başkasına ait bir düşünceyi aktarmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
10. (I) Gazetenin yazı işlerinde otururken tanımadığım biri girdi içeriye. (II) Çekingenliği her hâlinden belli olan bu sevimli genç adamı daha önce hiç görmemiştim. (III) Kalemle yer gösterip kendini tanıtmasını istedim. (IV) Üniversite öğrencisi olduğunu, daha önce bazı yerel gazetelerde öykülerinin yayımlandığını anlattı. (V) Kendisi söyleyemiyordu, ama gözlerindeki ışıltıdan dergide yayımlanmak üzere bir öykü getirdiği anlaşılıyordu.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde söyleyenin kişisel düşüncesi vardır?
A) I. ve II.
B) III. ve IV.
C) II. ve V.
D) I. ve V.
E) II. ve IV.
11. Gerçekçi bir yazar, ne kadar eleştirilirse eleştirilsin, bu eleştirileri dikkate almayıp olay ve kişileri tanık olduğu gibi yansıtamazsa roman yazmış olmaz.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır?
A) Gerçekçi bir yazar, eleştirilere boyun eğmeden, gözlemlerini hiç değiştirmeden eserine aktarırsa roman yazmış sayılır.
B) Gerçekçi bir yazar, eleştirilere kulaklarını tıkayarak duygularını tam anlamıyla yansıtabildiği an roman yazmış sayılır.
C) Gerçekçi bir yazar, eleştirilerin etkisinde kalmadan olay ve kişileri kendi hayal dünyasından seçtiği zaman romancı sayılır.
D) Gerçekçi bir yazar, ne denli eleştirilirse eleştirilsin hiçbir kişi ve olayın etkisinde kalmadan iç dünyasını yapıtına aktarır.
E) Gerçekçi bir yazar, eleştirileri bir yana bırakarak kişileri, kendi yöresel diliyle konuşturursa roman yazmış sayılır.
12. (I) Dubai için “çölde yaşam sunan bir şehir” tanımlaması, tam yerine oturur. (II) Gerçekten denizle sona eren bu çölde bu muhteşem şehir karşınıza çıkıyor. (III) Dünyanın baş tacı ülkelerindeki değme modern şehirler, buranın eline su bile dökemez. (IV) Dünyaca ünlü mimarların yaptığı binalar göz kamaştırıyor. (V) Bu mimarlar akıllarına ne geldiyse öyle projeler çizip uygulamışlar burada.
Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde karşılaştırma söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
13. (I) Gölün kenarında bulunan 15.yüzyıldan kalma kilise bir bibloyu andırıyordu. (II) Bu kilisenin fotoğrafını çekmekten etrafı çıplak gözle seyredemediğimi fark ettim. (III) Sonra da makinemi çantamın içine koydum. (IV) Yazın bu gölde su kayağı yapılıyormuş. (V) Dağlık kısımda ise yürüyüş yapmak sağlığa birebirmiş.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde benzetme söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
14. (I) Bir resam resim yaptığı sürece mutlu olur. (II) Resimlerini resimseverlere sunduğu zaman bu mutluluk iyice artar. (III) Renklerin ışığında özgün bir şeyler üretmek ve bunları resimseverlerle paylaşmaktır resim. (IV) Ressamlar bunu bildiği için resim yaparken hitap ettiği insanları düşünür. (V) Çünkü ressamların başarısı bu insanlara bağlıdır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde tanımlama söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
15. (I) Sabahın üçünde uyanıp salona iniyoruz. (II) Salon, ana baba günü adeta, herkes büyük bir hızla kahvaltı yapmakla meşgul. (III) Bu sessiz ve aceleci kalabalığa biz de katılıyoruz. (IV) Sanki herkes büyük bir yarışın içinde. (V) Bu durum bizi çok rahatsız ettiğinden kalabalığın azalmasını bekliyoruz.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde sebep-sonuç ilişkisinden bahsedilebilir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
CEVAPLAR: 1.A, 2.A, 3.B, 4.E, 5.B, 6.D, 7.A, 8.D, 9.D, 10.C, 11.A, 12.C, 13.A, 14.C, 15.E