Testler

Fiilimsiler Test 15 (8.Sınıf Türkçe)

1. Mermer tezgâhın yanına dizdikleri meyveli, çikolatalı pastalara; un kurabiyelerine; tadına bayıldığım hatta evde deneyip ikincisini yiyemeden çöpe attığım frambuazlı kurabiyelere dalmışken sıra çabucak
bana geldi.
Yukarıdaki cümlede altı çizili fiilimsilerle tür bakımından aynı fiilimsiler aşağıdakilerden hangisinde verilmemiştir?
A) Hemşireden telefonu alıp “Bana geçen hafta getirdiğin susamlı şeylerden al.” diyen Fehmi Bey için buradayım.
B) Apartmanın giriş katında oturan ve nasıl oluyorsa her hafta karşılaştığım, yalnız yaşadığından ve sürekli bana bunun zorluğundan dert yakınan Füsun teyze -ısrarları nedeniyle teyze diyorum- yine camdaydı.
C) Asansörü beklemek uzun sürer diye merdivenlerden hızlıca çıkarken
kapı açıldı ve aşağıdan bir ses: “Bediiiiz, dur gitme!”
D) Kendini bu kadar seven, her gece yatmadan önce saçlarını bigudilerle tek tek saran, her ay çürük yumurta sarısı renginde dip boya yapan, kilodan katlanmış bileklerinde altın bileziklerin dizili olduğu orta yaşlı bir şey.

2.  Beni gördüğüne hiç memnun değil, gözlerini benden kaçırıp kapıya dikişinden anlıyorum.
Yukarıdaki cümlede kullanılan fiilimsiilerle aynı tür fiilimsiler aşağıdaki cümlelerden hangisinde vardır?
A) Mesleğinden dolayı yüzüne yerleşmiş ciddiyetin aynısı gözlerinde ama ben bu cam gibi, sert, buzdan
yapılmış gözlerinin arkasındaki ihtiyarı hep daha çok sevdim.
B) Bana kalan, hangisi gerçek hangisi hayal ürünü düşünüp durmak.
C) Her anlattığı başka bir romanın konusu, ama gözleriyle denk geldikçe hepsi inandırıcı.
D) Sinirini saklamak için her yolu denerdi de çocuk gözlerinden belli olurdu.

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim-fiil, sıfat-fiil ve zarf-fiile örnek olabilecek sözcük vardır?
A) Edebiyatla sadece hayatının belirli bir döneminde ilgilenip eser vermesi, üzerinde yeterince durulan bir yazar olmasına ket vurdu.
B) Yaşadığı dönemde iz bırakan siyasetçiler, şayet tarihi dönüştürecek kudrette işler yapmamışlarsa sonraki
kuşaklar için birer isim olmaktan öteye geçemiyorlar.
C) Sadeleştirilen şiirlerin edebî olarak ne kadar yara aldığı ayrı bir mesele.
D) Duyguları düşünceleri henüz olgunlaşmamış bir karakteri romanın merkezine yerleştirmesiyle birçok yazardan ayrı duruyor Hüseyin Cahit Yalçın.

4. Aşağıdaki tabloda cümlede geçen fiilimsilerin türlerinin bulunup karşılarındaki uygun yerin işaretlenmesi isteniyor.

CÜMLEİSİM-FİİLSIFAT-FİİLZARF-FİİL
1.Mehmet Rauf, 1920’li yıllarda kaleme aldığı romanlarda daha yalın bir dil kullandı.
2.Hüseyin Cahit Yalçın da roman ve öykünün çok kısa denilebilecek sürede hızlı adımlarla modernleşmesine katkı sağlamıştır.
3.kimi zaman İstanbul’un fazla anlatılmayan mahalleleri de edebiyatımızda erken denilebilecek bir tarihte yer bulmuş.
4.Büyükada’da güneş; kör edici ışığını çamların dalları arasından kolayca geçirerek Nezih’in hayâllerini yerle bir eder.
5.Hayâl İçinde’yi okurken ister istemez hatırladım.
6.Edebiyat-ı Cedide yazarları Batılılaşma taraftarı dahası sözcüsü olarak kabul edildiler.
7.Ancak sonradan en geniş yankısını
Tanpınar’da göreceğimiz arada kalmışlık meselesi romanın finaline damgasını vurur.
8.Ceylan’ın Mayıs Sıkıntısı, Uzak ve İklimler filmlerinde dikkat çeken ilk husus, ana karakterlerin neredeyse birbirinin benzeri olduğudur.
9.Mayıs Sıkıntısı’nda Muzaffer’in bir ideal uğruna İstanbul’dan ailesinin yanına dönmesi ve ideali üzerine yoğunlaşırken yaşadığı problemler anlatılır.
10.Watt, bu dört karakterin ününün ve tesir gücünün sadece Batı toplumlarıyla sınırlı olmadığını, tüm dünyada yaygın bir şöhrete sahip olduklarını da ilave eder.

Buna göre hangi seçenekteki işaretlemede hata yoktur?

A)

İSİM-FİİLSIFAT-FİİLZARF-FİİL
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.

B)

İSİM-FİİLSIFAT-FİİLZARF-FİİL
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.

C)

İSİM-FİİLSIFAT-FİİLZARF-FİİL
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.

D)

İSİM-FİİLSIFAT-FİİLZARF-FİİL
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde adlaşmış sıfat fiil vardır?
A) Birbirine yaslanmış söğüt ağaçlarının arasında leylekler beliriyor.
B) Geçmiş, mıknatıs kuvvetinde asılmış kollarıma; bin dokuz yüz seksen altıya götürüyor beni.
C) Babamla Revani Sokak’ta açılan pastaneye gidiyoruz.
D) Ödülüm kakaolu süt, yanında ne işe yaradığını bilmediğim sarı renkte pipet.

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim fiil olan sözcük sıfat görevinde kullanılmıştır?
A) Az sonra sütün lezzeti hayıflanmamı unutturuyor.
B) Doktorun dediğine bakılırsa kafamda hikâyeler kurmalıyım ki tavana bakma takıntımdan bir nebze kurtulabileyim.
C) Hızla bakışlarımı perdeye kaydırıyorum, babaannemin yazın yaşadığı baraka evde dolaşıyorum, bir okul bahçesi değil de dağ köyüne gidişime aklım ermiyor.
D) Bizim köydeki süzme yoğurdun tadına doyum olmaz, bunu biliyorum.

7. (I) Nasıl mutluyum; aksaklığıma aldırmadan dar, boyasız, kurumuş kan izleri ve ağrı kesicinin keskin kokusuna aldırış etmeden uzaklaşıyorum. (II) Hastalığımı bir müddetliğine kısır orkidenin canlandırdığı odada bırakıyorum. (III) Gevşek ellerim, bir şeyin eksikliğini hissediyor. (IV) “Mahir Bey, reçetenizi unuttunuz.” diye kimsecikler seslenmiyor peşimden. (V) Beyliğimi doktorun lekeli aynasıyla yüzleşmeye terk ediyor, ağırlığımı tek ayağıma yükleyerek dönüyorum ıslak kaldırımlara.
Yukarıdaki paragrafta numaralı cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede sıfat fiil ve zarf fiil kullanılmıştır.
B) II. cümlede bir sıfat öbeği oluşturan sıfat-fiil kullanılmıştır.
C) III. cümlede herhangi bir fiilimsi kullanılmamıştır.
D) IV. cümlede zarf fiil kullanılmamıştır.

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf fiil kullanılmamıştır?
A) 
Vergi dairesindeki Ahmet Bey’in, babamla götürdüğümüz hediyelik ballar karşısındaki övgü dolu sözleri zonkluyor kulaklarımda.
B) Petekleri açtığında payımı unutmasın diye, haber yolluyor her sonbaharın başlangıcında.
C) Korkunun saygıya dönüştüğü o an öfke duyuyorum bütün beylere, çıkarken kapı aralığından başını çevirerek ona bakıyorum.
D) İkindiye kalmadan beslediğim hayvanlar telef oluyor.

9. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde sıfat fiil olan sözcük sıfat göreviyle kullanılmamıştır?
A) Planı tutmuyor; arpa ununu rastgele dolduruyorum çuvallara, bir gün değerli olacağını kestiremiyorum.
B) Annem boş durmayı sevmeyen elleriyle ayakkabılarımın bağcıklarını bağlıyor, saçlarımı parmaklarıyla öne doğru tarıyor.
C) Ağzında biriktirdiği duaları üflüyor bütün bedenime, vişne çiçeği kokusu yayılıyor
elbisesinden üzerime.
D) Görevli kimlik kontrolü yapıyor, sıra bende; yüz hâli, sevmediği yemeği yutmak zorunda kalmış kadar hoşnutsuz.

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemsi cümleye zaman anlamı katmıştır?
A) Yürümeden hiçbir şey yapamam, benim odam kırlardır.
B) Rimbaud’nun henüz yirmi yaşını doldurduğu sıralarda bir yay gibi genişleyen kısa yolculukları nihayet gerildikçe gerilir, kopar; o kopuşla bir çözülüş ve yolculuk hız kazanır.
C) Kimlikteki resmi yüzüme uydurmaya çalışınca resim yabancılaşıyor.
D) Henüz on beşindeyken Paris’e yaptığı yolculuğu neyse, yirmisinde edebiyata sağlam bir tuğla bırakıp yola çıkması da odur.

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemsi, isimleşmiştir?
A) Kahvaltıda size hazırlamamı istersiniz çocuklar?
B) Ekmeğimizi ikiye bölüp içine helva koyar, kahvaltımızı böyle yapardık.
C) Bir kır kahvaltısı yapmanın tadına doyum olmaz.
D) Yolculuğa çıkmak için hazırlıklarımızı tamamlamamız gerekiyor.

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer alan “-miş” ekinin görevi diğerlerinden farklıdır?
A) Öyle ki parçalar hâlinde ilerleyen o karşılaşma metni, kısa parçaları okudukça bir yola
sürükler; yazar da hikâyenin büsbütün içinde kalmış, mürekkebe bulanmıştır.
B) Yola koyulmamıştır artık yazar, yola sürülmüştür.
C) Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Bir Yol” öyküsündeki, karısı hasta olan ve on gün önce çocuğu ölen anlatıcı; bir bakıma yolculuğun, yolun o sağaltıcı ve unutturucu yüzüne sığınmıştır.
D) Nasırlaşmış elleriyle tuttu kardeşinin ellerini yıllardır maden ocağında çalışan Alfred.

13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim fiil grubu bir isim tamlaması oluşturmuştur?
A) Yola çıkma, yolcu olma arzusu kimde alev alırsa bahisler de o oranda yükselir.
B) Bütün bir yolculuk, bir yazar ve onun kitabını okuyan bir yolcuya rastlamasıyla gelişir.
C) Öte yandan yolculuğa unutmak için çıkanları es geçemeyiz.
D) Her şeyi ardında bırakmak, eve dönmek; unutmak ve kurtulmak ile akrabadır
bence.

14.
Burası hayat lokantası
İncinmiş yerinden verelim yüreğimizin
Kursağımızdaki heveslerimizden isterseniz
Ya da dilerseniz ciğerimizden sökelim
Tatlı dilimizden kalmadı ama
Acı sözlerimizden kahveler verebiliriz
Kanımızdan çay da var içerseniz.
Hesabı da Türk usulü
Çıkarken en masumuna ödetebilirsiniz
Burası hayat lokantası
Bu çağın bıçak sırtı yarası
Yukarıdaki mısralarla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) Sıfat tamlaması oluşturan fiilimsi vardır.
B) İsim fiil kullanılmıştır.
C) Birden fazla fiilimsi kullanılmıştır.
D) Zaman anlamı katan bir fiilimsi vardır.

CEVAPLAR: 1.C, 2.B, 3.A, 4.C, 5.D, 6.D, 7.D, 8.A, 9.A, 10.C, 11.B, 12.D, 13.A, 14.B

Fiilimsiler Test 1 (8.Sınıf Türkçe) çözmek için tıklayınız.
Fiilimsiler Test 2 (8.Sınıf Türkçe) çözmek için tıklayınız.
Fiilimsiler Test 3 (8.Sınıf Türkçe) çözmek için tıklayınız.
Fiilimsiler Test 4 (8.Sınıf Türkçe) çözmek için tıklayınız.
Fiilimsiler Test 5 (8.Sınıf Türkçe) çözmek için tıklayınız.
Fiilimsiler Test 6 (8.Sınıf Türkçe) çözmek için tıklayınız.
Fiilimsiler Test 7 (8.Sınıf Türkçe) çözmek için tıklayınız.
Fiilimsiler Test 8 (8.Sınıf Türkçe) çözmek için tıklayınız.
Fiilimsiler Test 9 (8.Sınıf Türkçe)  çözmek için tıklayınız.
Fiilimsiler Test 10 (8.Sınıf Türkçe) çözmek için tıklayınız.
Fiilimsiler Test 11 (8.Sınıf Türkçe) çözmek için tıklayınız.
Fiilimsiler Test 12 (8.Sınıf Türkçe) çözmek için tıklayınız.
Fiilimsiler Test 13 (8.Sınıf Türkçe) çözmek için tıklayınız.
Fiilimsiler Test 14 (8.Sınıf Türkçe) çözmek için tıklayınız.

Yazdır

Yazar hakkında

Süleyman Kara

Öğrenci ve öğretmenlere faydalı olmak için onlara kaliteli edebiyat sitesi olan edebiyat sultanını sundum.

Yorum yap