1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim fiil varsa karşısındaki boşluğa “+” işareti, yoksa “ –” işareti koyunuz.
1 | Kimsenin okumayacağı bir deftere bile yazılmıyor bazı şeyler, insan kendi kendiyle bile konuşamıyor bazen. | |
2 | Yalnızlaşmışız iyice, üstelik de alışmışız; hiç beklentimiz kalmamış dosttan bile. | |
3 | Yapmamız gereken şey, yapmakta olduğumuz bazı şeyleri yapmamaktır! | |
4 | Özgürlük işte buydu: Kalbinin istediği şeyi hissetmek ve bunu başkalarının düşüncelerine bağlı olmadan yapmak. | |
5 | Kirli bir camdan bakıp, herkesi ve her şeyi kirli sanıyorsunuz. | |
6 | Kendi menfaati uğruna her şeyi yok sayan insanların eninde sonunda varacağı yer hüsrandır. | |
7 | Asla başka insanlar üzülmesin diye kendini üzme. Unutma; sen kaldırabiliyorsan, onlar da kaldırabilir. | |
8 | Bir yerden ayrılmaktan korkma; oraya bağlı kalmaktan kork, alışkanlıklarından kork, hep aynı kalmaktan kork. | |
9 | Belki bir gün, kalbimi yormayan birine denk gelirim diye yaşıyorum. | |
10 | Bir gün dönüp geçmişe baktığınızda, mücadelelerle geçen yılların hayatınızın en güzel yılları olduğunu fark edeceksiniz. |
2.Aşağıdaki cümlelerde “-ma/-me” ekini alan sözcüklerden isim fiil olanların karşısına “+”, olmayanların karşısına “-”yazınız.
1 | Bırak, sıkı sıkıya tutmadığında seni bırakacak şeyleri. | |
2 | Kendi yalanlarına inanan insanlarla tartışarak zamanınızı boşa harcamayın. | |
3 | Hak etmeyen birine hak ettiğinden fazla değer verirsen, ezilmişliğinin acısını senden çıkarır. | |
4 | Bir yalana denk gelmesin insan, sonra binlerce doğruyu sorgulamak zorunda kalıyor. | |
5 | Yiğit olan yiğide, sevdiğine yoluyla yordamıyla davranmak düşer. İnsan olmadıktan sonra güzel göz, güzel kaş, sırım gibi boy herkeste var. | |
6 | Zaten ben hiçbir şeyin gerçeğine varamadım şimdiye kadar; yargılarımı sözlere değil, davranışlara göre ayarlamalıydım. | |
7 | İnsan düşünen bir varlıktır, eğer düşünmüyorsan demek ki insan değilsin. | |
8 | Mademki insan sahip olduğu her şeyi arkasında bırakmaya mahkumdur, o halde vakitlice bırakmaktan ne çıkar? | |
9 | Pek çok şeyi ormansı karanlıklara bürüyen olayların yüzyıllarca iç içe girip algıdan uzaklaştırmasına karşın, Seneca’nın Roma Sarayı’na yakın o yerdeki kitaplığı durup durup aklımı kurcalıyor doğrusu. | |
10 | Oturduğum iskemle yüksek geliyor ama altta ayaklarımı dayayacak bir tümsekçik var, rahatsız sayılmam. |
3.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat fiil varsa karşısındaki boşluğa “+” işareti, yoksa “ –” işareti koyunuz.
1 | Söylenmesi gerekeni söylemeye değmiyor, kulaklar kalbe uzaksa.. | |
2 | Bu dünyadaki en mutsuz insanlar, başkalarının ne düşündüğünü takıntı hâline getirenlerdir. | |
3 | İçimde bir şey haklı çıkmak istemekteydi, ama ne yazık ki kendisiyle tek savaşabileceğim, içimdeki öteki bendi. | |
4 | Ahlaken zayıf olanların her zaman bir mazereti vardır zaten. | |
5 | Hanımeli kokuları kaplamış her yanı. | |
6 | Yakında değilse de, uzak sayılamayacak bir gelecekte Ay’a bile gidebileceğini hayal eden yarı deli yarı akıllı bilim adamları bile varmış. | |
7 | Dingin bir çırpınışla ağır ağır yayılmadayım. | |
8 | İngilizce düşünüp yazanlarla bambaşka bir havada buluyorum kendimi. | |
9 | Kimilerine bir rastlantı gibi gelecek, oysa bana göre bambaşka durum, uzaklara gitmeye gerek yok, daha bu odada yüzlercesi var. | |
10 | Böylece rahat bir geçiş sağlanmış birinden öbürüne, gene de sıkı sıkıya bağlılar birbirlerine. |
4. Aşağıdaki cümlelerde her üç fiilimsi türüne örnek gösterilecek sözcükler varsa cümlenin karşısındaki boşluğa “+” değilse “-“ işareti koyunuz.
1 | Bir zamanlar içleri, kıyıları, açıklarıyla, gücünü Ege’ye, Doğu Akdeniz’e yayan Perslerin bilgiden, hayalden yana ne zengin kitaplıkları vardı, kim bilir. | |
2 | İskenderiye’nin, yüzyıllar sonra bile akılları kurcalayan kitaplığını; yanışına tanık olmuşuz gibi yalımları hepimizi ürperten o ünlü kitap sarayını anmadan nasıl geçeriz. | |
3 | Fındıklı’daki Edebiyat Fakültesinin felsefe kitaplığı; adımını atar atmaz insanı, serinliğe buyur eden yüksek tavanlı, dikdörtgen bir oda, pırıl pırıl olmanın ötesinde benim için ayrı bir anlam ifade ediyor. | |
4 | Burada hoşuma giden şey, birbiriyle kavgalı, ya da birbirine küs filozofların bile barış içinde bir söyleşi tutturmuş olmaları, yan yana, karşı karşıya. | |
5 | Tasarlanışından, elle tutulur gözle görülür biçimlenişine dek sallantılı bekleyişler, atılımlı serpilmeler, baş döndürücü karşılaşmalar – sessiz duruşuna aldanmayın, gizem gizem bir kuruluş çoğu kitaplık. | |
6 | Paris’in o beni kendimden geçiren hafif sisli sabahlarında girip çoğun öğleye doğru çıktığım Bibliotheque Nationale’daki pırıl pırıl okuma zamanlarımsa, belleğimin en keyifli yerine kazınmış eşsiz armağanlarım, armağanlarım, öyle geçer ayak betimlenemeyecek eşsiz armağanlarım. | |
7 | Kültüre “uyumsuzluk” salan kitaplar da kültürde, dönüp dolaşıp insana yakışan bir görev, bir zevk, bir sorumluluk yerine getirdiğini, getirebileceğini gözden yitirmek doğru olmaz hiçbir zaman. | |
8 | En az göze çarpan belirlenimler bile, kitabın, ne denli koparılmaz bağlarla insana özgü yaşamın katmanları içine örülmüş olduğunu ortaya çıkarır. | |
9 | Gene de bilip yaşadığımız kadarıyla, radyosu, televizyonu, bilgisayarı ve benzeri incelmiş teknik başarılarıyla günlük yaşamın her kesimine damgasını vurmuştur kitap. | |
10 | Bir çocuk bir yetişkine üç şeyi öğretebilir: Nedensiz mutlu olmak, sürekli bir şeylerle meşgul olmak ve istediğini tüm gücüyle talep etmesini bilmek. |
fiilimsilerle-ilgili-etkinlikler-17 indir.