Testler

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Test 2

PARAGRAFTA KONU-ANA DÜŞÜNCE TEST 2

1.Gerçek şiir, ahengiyle, sözlerinin yan yana gelmesinden ortaya çıkan uyumla geniş kitlelere seslenir ve başarılı olur. Böyle bir şiirden, benim anladığımla sizin duyup anladığınız tamamen farklı olabilir. Benim hüzünlendiğim bir şiirden siz etkilenmeyebilirsiniz. İşte güzel bir üslupla yazılmış şiirin böyle bir gücü vardır, birçok anlamla zenginleşir. Geçmiş yüzyıllardan kalma şiirlerde bizim yeni yeni şeyler keşfetmemiz, şairlerin belki hiç düşünmediklerini görmemiz bunun için değil midir?
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şiirin, şekil özelliklerinden dolayı kolayca akılda kaldığı için çabucak yaygınlaştığı
B) Şiirin kendinden başka sözcüklerle açıklanamayan bir yapıya sahip olduğu
C) Herkeste farklı duygu ve düşünceler uyaran ve başarılı bir üslupla yazılan şiirin değerli olduğu
D) Şiirin çabuk kavranamadığı, anlaşılmak için okurdan emek istediği
E) Şiirin her okurda aynı etkiyi bırakmasının mümkün olmadığı

2. Bir yapıt, yazarının tanınmış birisi olup olmamasına bakılmaksızın değerlendirilirse en sağlıklı yöntem uygulanmış olur. Aksi takdirde, adı edebiyat dünyasında duyulmuş bir yazara adından dolayı övgüler sıralanırsa adı duyulmadığı halde iyi eserler veren genç kalemlere haksızlık edilmiş olur. Dolayısıyla bir yapıt, yazarından dolayı abartılmadan veya değeri düşürülmeden değerlendirildiğinde hem yazara haksızlık edilmemiş olur hem de okura.
Bu parçanın bütününde anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Eleştiri, sadece yapıt üzerine temellendirilmelidir.
B) Yazmaya yeni başladığı halde usta sanatçılardan daha iyi yapıtlar veren genç sanatçılar olabilir.
C) Eleştirilecek yapıtın sadece olumsuz yanları görülmemelidir.
D) Eleştiri, duygulardan soyutlanarak yapılamaz.
E) Eleştirinin, yazarla okur arasında köprü kurma görevinin olduğu unutulmamalıdır.

3. Yazar, romanında ayrıntılara çok dikkat etmek zorundadır. Bu, yazarlıkta temel kuraldır. Örneğin bir romanda  bir adamın şapkasını askılığa asarak odaya girdiğini yazdınız. Romancı olarak bu ayrıntıyı unutmayacaksınız. Adam dışarı çıkarken şapkasını unutursa dikkatli okur bunu hemen fark edecektir. Şapkayı unutturacaksanız eğer bunu kesinlikle romanda söylemek zorundasınız.
Bu parçaya göre yazardan beklenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yapıtındaki her ayrıntının bir işlevi olması
B) Yapıtını anlaşılır bir dille oluşturması
C) Sıradan olayları yapıtında işlememesi
D) Yapıtını oluşturmadan önce derin araştırmalar yapması
E) Okurun anlayamayacağı bilgilere yapıtında yer vermemesi

4. En sağlam yenilik, eski temaları yeni duygularla işleyen yeniliktir. Başka bir ifadeyle yenilik, şiirin en eski kahramanları olan gül ve bülbülü atıp yeni ögeler bulmada değil, gülü ve bülbülü farklı anlamadadır. Sanatta ustalık, eski sazdan yeni sesler çıkarmak olduğundan, büyük sanatçıların hemen hepsi bu yolda yürümüşlerdir. Madem şimdiye dek söylenmemiş  söz kalmadı, o halde söylenmişlere yeni noktalardan yaklaşabilmek… Klasik eserlerin en belirgin özelliği işte budur.
Bu parçaya göre, klasik eserlerin en belirgin özelliği, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Okurların ilgisini çeken konuları işlemesi
B) Usta sanatçıların elinden çıkması
C) Yeni yorumlara her zaman açık olması
D) Gerçek yaşamın yanında, düşsel ögelere de yer vermesi
E) Alışılmış konuları, farklı bakış açılarıyla ele alması

5. Edebiyatımızda çevirmenleri görmezden gelmek yaygın bir davranış oldu. Fakat ben konuda eleştirmenlerle okurları aynı kefeye koymayacağım. Okurlar daha sağduyulu hareket ediyor. Okurlar, eleştirmenler gibi değili. Bunu çevirmen olarak deneyimlerimden biliyorum. Onlar, bir çevirinin, çevirmenin yapıtı olduğunu çok iyi biliyorlar. Çevirmeni, başarılı bir yazar olarak görüyorlar. Çeviriyi de özgün bir yapıt gibi okuyorlar. Doğrusu da budur zaten. Size bir örnek vereyim: Melih Cevdet Anday’ın Annabell Lee çevirisi öylesine sevilmiş ve benimsenmiştir ki yazarının Edgar Allen Poe olduğu unutulmuştur bile.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Eleştirmenler, çeviri eserleri nesnel ölçütlerle değerlendirmeli, yapıcı önerilerde bulunmalıdır.
B) Tanınmış yazarlar tarafından çevrilen yapıtlar, okurların daha çok ilgisini çekmektedir.
C) Çeviride kültürel etkileşimin önemli olduğu, çevirinin dilsel aktarımla sınırlı kalmadığı unutulmamalıdır.
D) Çevirmeni, gerçek bir yazar; çeviriyi, orijinal bir yapıt olarak değerlendirmek gerekir.
E) Birçok çevirmen, çevirisini yaptıkları yapıtların özgün özelliklerini bütünüyle koruyamamaktadır. 

6. Bütün edebiyat yapıtları okurlar için yazılır. Ancak okurun satın alması düşünülerek yazılmış bir edebiyat yapıtı olamaz. Yazarın görevi yazmaktır. Yapıtın değerini keşfetmek ya da fark edememek de toplumun bileceği bir iştir. Çok okunduğu için değerli sayılmış kötü bir yapıt ya da okunmadığı için değersiz bulunmuş iyi bir yapıt yoktur edebiyatımızda. Kısacası nitelikli eserler her durumda kalıcılığı ve ilgiyi yakalayacaktır.
Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Her sanat yapıtı mutlaka birilerine seslenir.
B) Edebi ürünleri başarıya ulaştıran yakaladıkları satış rakamlarıdır.
C) Okurların bir yapıtın değerini anlaması uzun zaman alır.
D) Kalıcılığı yakalayabilmiş eserler çok okunan eserlerdir.
E) Gerçek edebiyat eseri, hak ettiği değeri mutlaka bulur.

7. Yazınsal metinlerde ve kitaplarda sokak ağzının kullanımına dönük bunca olumsuz eleştirinin nedenini anlayamıyorum. Örneğin, benim Hüseyin Rahmi’yi çok sevmemin nedeni, onun yazılarında engin ve yürekten olmasının yanında, sokağın dilini, azınlıkların söyleyiş biçimlerini, deyimlerini kitaplarına taşımış olmasıdır. Şimdi, sokak ağzını beğenmiyorsunuz diye Hüseyin Rahmi’nin kitaplarından tutup da o sokak söyleyişlerini çıkarırsanız o büyük yazardan geriye ne kalır? Kuşa döner yapıtları, anlatımının gücü soluverir. Ben, sokağın dili neyse onu yapıtlarında işleyen sanatçılara hayranım ve bu sanatçıların, bu davranışlarından dolayı eleştirilmesine karşıyım.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Günümüzdeki eserlerde sokağın dilinin egemen olduğu
B) Yapıtlarında sokağın dilini kullanan sanatçıların eleştirilmesinin yanlış olduğu
C) Birçok yazarın okurun beklentilerini dikkate aldığından dolayı eserlerinde doğallıktan uzaklaştığı
D) Sanatçıların yapıtlarında halkın anlayabileceği bir dil kullanması gerektiği
E) Yazınsal yapıtlarda yerel söyleyişlere yer verilmemesi gerektiği

8. Günümüzün şairleri ve yazarları güncel bir konunun, temanın peşine takılıp gidiyor. Sanatsal niteliklermiş, yapıtın biçimsel özellikleriymiş umurlarında değil. Onlar için önemli olan güncel, ilgi çekici bir olayı anlatmak, insanların ilgisini çekmek ve bu sayede üne ve paraya kavuşmak. Ama unuttukları bir nokta var: Gündem değişince yazdıklarının bir gazete parçası gibi bir köşeye atılacağı, daha adlarının saman alevi gibi parlayıp söneceği gerçeği.
Bu parçada genç sanatçılarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisinden yakınılmaktadır?
A) Toplumsal duyarlığı yansıtmaktan uzak olduklarından
B) Ünlü sanatçılara öykünerek yazmalarından
C) Maddi düşüncelerle geçici konuları anlatarak estetik niteliklerden uzak yapıtlar yazmalarından
D) Yapıtlarında salt bir mesaj verme kaygısı taşımalarından 
E) Okurların beklentilerini dikkate almamalarından

CEVAPLAR: 1.C, 2.A, 3.A, 4.E, 5.D, 6.E, 7.B, 8.C

paragrafta konu ana dusunce test 2 indir.

Yazdır

Yazar hakkında

Süleyman Kara

Öğrenci ve öğretmenlere faydalı olmak için onlara kaliteli edebiyat sitesi olan edebiyat sultanını sundum.

Yorum yap