Sözcükte Anlam Test 9

SÖZCÜKTE ANLAM TEST 9

1.Kimi yazarlar okurun anlayıp anlamamasını hiç umursamadan, açıklıktan uzak bir anlatımla, kendi bildikleri gibi yazıyorlar. Sonra okur o yapıtlardan uzak durunca da okurları suçluyorlar. Okurdan bir şifre uzmanı olmalarını bekleyen bu yazarlar, yapıtlarının anlaşılmamasında asıl suçun, kendilerinde olduğunu hiç kabul etmiyorlar.
Bu parçada geçen “okurun şifre uzmanı olmasını beklemek” sözüyle, sözü edilen yazarlarla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Her okurdan, yapıtı kendince tamamlamasını bekledikleri
B) Okurun beklentilerini dikkate almadan yapıt vermeye devam ettikleri
C) Bütün okurları, iyi eğitim almış sanatseverler olarak gördükleri
D) Yapıtlara ilgi gösterilmemesi konusunda okuru suçladıkları
E) Okurun, kapalı anlatımla oluşturulan yapıtları ustalıkla çözmesini istedikleri

2. Bir sanatçının yapıtlarının yetkinliğini, farklılığını yapıtlarının içeriğinde aramak yanlıştır. Çünkü aynı konu başka sanatçılar tarafından da defalarca ele alınmıştır. Sanatçının büyüklüğünü, aynı kumaştan farklı giysiler biçebilmesinde aramalıyız.
Bu parçada geçen “aynı kumaştan farklı giysiler biçebilmek” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) İlgi çekici konulara değinmek
B) Biçim ve içerik yönüyle uyumlu yapıtlar oluşturmak
C) Ortak konuları özgün bir biçimde sunabilmek
D) Anlatımıyla kalıcılığı yakalamak
E) Yazdıklarıyla dönemine ışık tutmak

3. Yazınsal yapıtlar, kendisine açılan elleri boş çevirmeyen cömert insanlar gibidir. Bir şeyler almak için yapıtlara başvuranlar, avuçlarını altınlarla doldurur; ama avuçlarının büyüklüğü ölçüsünde.
Bu parçada geçen “avuçlarını altınlarla doldurur, ama avuçlarının büyüklüğü ölçüsünde” sözüyle, okurlarla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sadece nitelikli yazınsal yapıtlarla ilgilenmesi gerektiği
B) Yazınsal yapıtlardan, edebiyat birikimi kadar yararlanabileceği
C) Her yapıttan aynı biçimde etkilenmeyeceği
D) Bir mesaj iletme kaygısıyla ortaya konan yapıtlara daha çok ilgi gösterdiği
E) Yazınsal yapıtların, gerçek yaşamdaki sıkıntılarını gidermesini istediği

4. Ünlü eleştirmen, kendini yazın dünyasının içinde onun doğal bir parçası ve tamamlayıcısı olarak görür. Sanat yapıtlarının özündeki zenginliklerin insanlara ulaşmasını ister. Ayrıca eserleri değerlendirirken okurun hoşuna giden, ancak modası geçmiş ölçütlerin renkli balonlarına iğneler batırarak onları söndürür.
Bu parçada altı çizili sözle, sözü edilen eleştirmenle ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yazın dünyasında sanatçılar hakkında söylenen yanlış bilgilerin yayılmasını engellemek
B) Yazın dünyasında herkesin dikkatini çekecek görüşlere sahip olmak
C) O güne kadar geçerliliğini koruyan eleştiri ölçütlerine karşı çıkmak
D) Okuyucunun gözünü boyamak için uygulanan geçersiz eleştiri yöntemlerini etkisiz kılmak
E) Yetkin eleştirmenlerce yapılan değerlendirmelerin tutarsız yönlerini ortaya koymak

5. Sıradan ve orta hâlli yazarlar, üstün özellikli yapıtlar ortaya koymak için büyük, çarpıcı olaylardan yola çıkarak romanlarını oluştururlar. Ancak gerçek yazarlar, basit bir olaydan bile yola çıksalar zengin düş dünyalarından yararlanarak onu dört başı mamur bir yapıt haline getirebilirler. İşte bu, yazın dünyasında küçük bir kıvılcımın yangına dönüşmesinin kanıtıdır.
Bu parçada “küçük bir kıvılcımın yangına dönüşmesi” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yetkin yapıtların ancak özgün bir içerikle kaleme alınabilmesi
B) Yazmanın, önü alınamaz bir istek haline gelmesi
C) Okurları etkileyecek konuların tercih edilmesi
D) Geniş kitlelerce benimsenmenin uzun bir zaman alması
E) Sıradan bir konudan yetkin yapıt ortaya konması

6. Her yazarın temel uğraşı, dil iledir. Ancak yeni sözcükler, yeni deyişler bulmak isteyen yazarların, dilin, bir labirenti andıran el değmemiş bölgelerini bulmaları gerekir. Gerçek yazarlar, herkesin çıkmayı başaramadığı bu dil labirentinden her seferinde yüzünün akıyla çıkabilen kişilerdir.
Bu parçada geçen “dil labirentinden her seferinde yüzünün akıyla çıkabilmek” sözüyle gerçek yazarlarla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sözcüklerin sessel uyumunu gözeterek yapıtlarını oluşturdukları
B) Yapıtlarını özgün bir üslupla oluşturdukları
C) Dilde bulunması zor olan yeni söyleyişleri keşfedip ustaca kullandıkları
D) Yapıtlarının, gücünü dilin kullanılma biçiminden aldığı
E) Sanat birikiminden yararlanmadan kendi başlarına yapıt oluşturdukları

7.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde boş bırakılan yere, ayraç içinde verilen sözcüğün getirilmesi anlamca uygun olmaz?
A) Sözcüklerin günlük kullanımlarını yeğleyen bir şairin şiirlerinin … söyleyişe sahip olması bir zorunluluktur. (sanatlı)
B) Sözcükler; sözlü ve yazılı anlatımın … oluşturur; bu yüzden şiirde etkili bir söyleyiş için sözcüklerin özenle seçilmesi önemlidir. (temelini)
C) Bir şiir, … dilinin söz değerleriyle oluşturulmazsa o şiirin geniş bir okur kitlesine seslenmesi mümkün değildir.(konuşma)
D) Sözcüklerin … gücünden yararlanmayan bir şairin şiirleri, anlamsal derinlikten yoksundur. (çağrışım)
E) Şiirlerinde … imgeler kullanan sanatçıların, kendilerini tekrar ederek özgünlüklerini kaybetmeleri kaçınılmazdır. (basmakalıp)

8. Dilin kullanımdan düşmüş söyleyişlerini ancak yetkin bir şair bulup çıkarabilir. Çünkü gerçek bir şair, şiiri yüzyıllar sonra bile okunur kılan özelliğin, o şiirin dilin karanlıkta kalmış canlı katmanlarını gözler önüne sermesine bağlı olduğunu bilir.
Bu cümledeki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sözcükleri gündelik kullanımının dışında kullanmak
B) Daha önce denenmemiş anlatım biçimlerini kullanmak
C) Şiirlerindeki dilin, yazıldığı dönemin dil özelliklerinden farklı olmasını sağlamak
D) Dilde varlığını sürdüren ancak kullanılmayan söyleyişlere işlerlik kazandırmak
E) Okuru şaşırtan canlı ve farklı bir söyleyiş yakalamak

edebiyatsultani.com

9. Acıklı içeriğiyle insana gözyaşı döktüren kitaplar ilgi görünce birçok yazar bu içli konularda kalem oynatmaya başladı. Hâlbuki sanat gemisinin yelkenine duygu rüzgârı dolduran geminin alacağı mesafe çok kısa olacaktır.
Bu parçada altı çizili sözlerle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Okuru duygulandıracak konulardan uzak durulması
B) Anlatımdaki başarısızlığın seçilen konuyla kapatılmaya çalışılması
C) Duygusal yazarların yapıtlarının ilgi görmesi
D) Yazarla okur arasında duygu birliğinin oluşması
E) Salt duyguya yaslanan yapıtın kalıcılıktan uzak olması

10. Okuma tutkusunu ve coşkusunu taşımayan bir yazarın okurları doyurması mümkün değildir. Okuma bildiklerimizin sağlam bir temele dayanmasını sağlar, anlattıklarımızda tutarsızlığa düşmemize engel olur. Ancak günümüzde bazı yazarlar bellek havuzunu doldurmaksızın yapıtlarını gün yüzüne çıkarıyorlar, böyle olunca da yapıtlarındaki tutarsızlık okurları onlardan soğutuyor.
Bu parçada “bellek havuzunu doldurmaksızın yapıtlarını gün yüzüne çıkarmak” sözüyle, sözü edilen yazarlarla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anlatım yönünden bir yetkinliğe ulaşamadıkları
B) Yapıtlarını oluştururken okurların isteklerini dikkate almadıkları
C) İyi bir birikim edinmeden yapıtlarını oluşturdukları
D) Yapıtlarında gerçek yaşamı göz ardı ettikleri
E) Yapıtlarını yayımlamada aceleci davrandıkları

11. Günümüzde o kadar çok yapıt yayımlanıyor ki, bunları takip etmek mümkün değil. Para verilerek alınıp zaman ayrılan yapıtların hayal kırıklığına uğratması her okuru üzer elbette. İşte bu eleştirmen, birer işaret fişeğine dönüşen yazılarıyla bu olumsuz durumun önüne geçiyor.
Bu parçada “işaret fişeğine dönüşen yazılar yazmak” sözüyle, sözü edilen eleştirmenle ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sanatçıların yetkinleşmesinde katkıda bulunmak
B) Nitelikli yapıtların farkına varılmasını sağlamak
C) Gelecek vaat eden sanatçıları belirlemek
D) Yapıtla ilgili eleştirileri dobra dobra dile getirmek
E) Yazılarıyla edebiyatı okura sevdirmek

12.Ben, bu şairi sert bir kayayı çatlatmadan yontmaya çalışan bir heykeltıraşa benzetiyorum. Neden mi? Çünkü onun şiir yazma serüvenini biliyorum. O, kaleminin ucuna nasıl gelirse öyle yazmaz şiirini. Uzun uzadıya düşünür; hangi sözcüğü kullanayım, bu sözcüğü nereye koyayım diye. Bu sıkıntılı süreçten sonra kalemi alır eline, yazar şiirini.
Bu parçada “sert bir kayayı çatlatmadan yontmaya çalışmak” sözüyle, sözü edilen şairin hangi özelliği anlatılmaktadır?
A) Şiirlerini yazarken dili özenerek ve dikkatle kullandığı
B) Şiirde biçimi her şeyden çok önemsediği
C) Şiirlerini uzun zamanda oluşturduğu
D) Şiirlerini başkasının etkisinde kalmadan yazdığı
E) Şiirlerinde, başkalarını rahatsız edecek düşüncelere yer vermediği

Edebiyatsultani.com

13. Her sanatçının, ilk dönemlerinde, estetik anlayışının şekillenmesinde, beğeni çizgisinin oluşmasında kendine örnek aldığı ustalar olmalı. Çünkü sanat bir bakıma, yeni sürgünlere eski gövdelerden özsu aktarma işidir.
Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Her sanatçının, ilk eserlerinde birtakım kusurların bulunabileceği
B) Sanat çizgisinde farklılaşma olmayan sanatçıların başarılı sayılamayacağı
C) Sanatçının, yapıtını oluştururken taklitten uzak durması gerektiği
D) Sanat eserlerinin oluşmasında, öncekilerden yararlanılması gerektiği
E) Sanat eserlerinin geçmiş ile günümüz arasında köprü kurması gerektiği

14. Yazarın son romanı, uzun yıllara dayanan bir birikimden damıtılmış, üzerinde titizlikle çalışılmış bir yapıt. Yazar, ortaya koyduğu kurgusal yaşamla acıların, yalnızlıkların, sevinçlerin, mutlulukların; zamanları ve mekanları aşan bir olgu olduğu gerçeğinin altını çiziyor. Böylece insanın eski ve yeni durumlarını yan yana getirerek değişmez resme ulaşmaya çalışıyor.
Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yapıtta anlatımdan çok içeriği öne çıkarmak
B) İçerik yönüyle özgünlüğü yakalamak
C) Belli konularla ilgili bir dizi çalışma yapmak
D) Toplumları etkileyen kişilerin yaşamlarını anlatmak
E) İnsanın, her dönem var olan evrensel yönünü ortaya koymak

15. Sanatçının öykü birikimine bakıldığında az yazmanın, onun bilinçli bir seçimi olduğu saptaması yapılabilir. Yazarın, öykü evrenini zenginleştirmeyen çoğaltmacılığa, tekrarlara uzak durması, alkışlanacak bir yazarlık tavrı. Yazar öykü evrenini acele etmeden tuğla tuğla örerken hiçbir çürük tuğlayı koymuyor öykünün yapısına.
Bu parçada altı çizili sözle, sözü edilen yazarla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şiirsel ve akıcı bir anlatıma sahip olduğu
B) Öykülerinde anlattığı konuların bir bütünlük taşıdığı
C) Öykü türüne katkı sağlayacak bir sanatçılığı benimsediği
D) Öykülerini yavaş ama niteliksiz hiçbir ögeye yer vermeden oluşturduğu
E) Sanatlı ve süslü bir anlatımı tercih ettiği

16. Bu öyküde yazar, yaşamı fotoğraf gibi, kare kare yansıtıyor. Bu fotoğraflarda, bireyin iç yaşantısına ait duyuşlarını ortaya koyuyor duru bir dille.
Bu parçada geçen “bireyin iç yaşantısına ait duyuşlarını ortaya koymak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanın duygusal yönden gelişmesine yardımcı olmak
B) İnsanın ruhsal yönüyle ilgili sezgilerini dile getirmek
C) İnsanların yaşantısını farklı bir açıdan ele almak
D) İnsanlarla iç içe yaşayıp onların yaşamlarını her yönüyle irdelemek
E) İnsan yaşamının ilginç yanlarını olduğu gibi yansıtmak