1. Yazar, ilk baskısı 1994’te yapılan bu kitabında, arkeoloji ve mimarlıkla ilgili deyim ve sözcüklerin karşılıklarını herkesin anlayacağı biçimde yalınlaştırarak veriyor. Okur bilimsel terimlerin, çetrefilli konuların anlatıldığı bu kitabı severek okuyor. Çünkü okur, bu zor konuların anlatıldığı kitapta su gibi akan bir dil buluyor.
Bu parçada geçen “su gibi akan bir dil bulmak” sözüyle anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Beklentilerle örtüşmemek
B) Sıkıntılı konularla karşılaşmak
C) Büyük bir hayal kırıklığı yaşamak
D) Anlatılanları zor özümsemek
E) Akıcı bir anlatımla karşılaşmak
2. Zaten ölü toprağı serpilmiş durumdaki müzelerimize fazla ziyaretçi gitmezken üstüne üstlük geçen ay bilet ücretlerine bir kez daha zam yapılması, mevcut duruma tuz biber ekti.
Bu parçada geçen “ölü toprağı serpilmek” sözüyle anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Canlılıktan yoksun olmak
B) Terk edilmiş olmak
C) Gelecekten beklentisi olmamak
D) Elinden hiçbir şey gelmemek
E) Eskiye bağlı bir yaşam sürmek
3. Duygu ve düşünceleri dille işleyerek aktarmak, insanı diğer canlılardan ayıran en temel özelliktir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır?
A) Her canlı kendi türü içinde farklı yöntemlerle anlaşma yoluna gitmektedir.
B) İnsanlarla diğer canlıların arasında, dili bir kenara bırakacak olursak birçok ortak yön vardır.
C) İçinden gelenleri dil aracılığıyla dışa vurmak canlılar içinde yalnız insanlara özgü bir durumdur.
D) Yazarlar; algılayışlarını, dilin olanaklarını kullanarak o dili anlayan insanlara aktarmaya çalışır.
E) İnsanlarla diğer canlılar arasında anlaşma sağlanabilmesi olanak dışıdır.
4.
I. Çocukların, eleştiriyi sevmesi şarttır.
II. Çocukların, eleştiriyi öğrenmesi gerekir.
III. Çocukların, eleştiriyi hazmetmesi gerekir.
IV. Çocuklar, eleştiriyi sindirmelidir.
V. Çocukların, eleştirilmekten korkmaması gerekir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri aynı anlamdadır?
A) I. ve II.
B) II. ve III.
C) II. ve IV.
D) III. ve IV.
E) IV. ve V.
5. İnsanların, duygu ve düşüncelerini dile getirdikleri edebi bir türdür şiir. Şiir, okunduğunda veya dinlendiğinde insanın duygularını harekete geçiren, kendine özgü bir anlatımı olan bir türdür. Kendine özgü bir söylenişi olan ahenkli dizelerden oluşmuş bir anlatım yoludur şiir. İnsanı saran bir büyüleyicilikle kimilerine göre musikiye yaklaşan, kimilerine göre sadece manadan ibaret olan; ama ne olursa olsun zevki, estetiği ve biçimiyle bizi her dem saran, hafızalarımızda yer eden, bir kelime oyunudur şiir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Tanımlama
B) Örnekleme
C) Benzetme
D) Karşılaştırma
E) Betimleme
6. Mutfaktan yayılan keskin bir balık kokusu tüm evi kaplamıştı. Tavaya balıklar atıldıkça yağın çıkardığı cızırtı salona kadar geliyordu. En sonra içerinin boğucu havasını dağıtmak için pencereyi açınca serin bir havayla birlikte buz gibi soğuk yağmur taneleri çarpmaya başladı yüzüme.
Bu parçada ayrıntıların seçiminde aşağıdaki duyuların hangisinden yararlanılmamıştır?
A) Görme
B) Tatma
C) Dokunma
D) İşitme
E) Koklama
7. (I) Öykünün geçmişi insanlık tarihi kadar eskidir. (II) Eski olduğu kadar da toplumun her kesiminde öteden beri kendine yer bulmuştur öykü. (III) Çocuk olsun, genç olsun, yaşını başını almış kişiler olsun herkes birbirine sürekli öykü anlatır. (IV) Ta Habil’den, Kabil’den beri böyledir bu. (V) Öykü tekniği, öykü eleştirisi, daha kestirme bir dille öykü üzerine yazılan kitaplar sayılıdır Türkçede. (VI) Düşündürücü, kaygı verici bir durumdur bu. (VII) Yazılanların el yordamıyla yazıldığını düşündürmektedir çünkü bize.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
8. (I) Bazen okuduğumuz bir şiiri tekrar tekrar okuma isteği duyarız. (II) Hiç kuşku yok ki bu, o şiirin o an doğrudan bizim duygularımıza seslenmiş olmasından kaynaklanır. (III) Ruhsal durumumuzdan kaynaklanan bir isteksizlikle ikinci kez okuma isteği duymadığımız nice değerli şiir vardır çünkü. (IV) Hatta bunlar içinde öyleleri vardır ki nitelikli oldukları konusunda yüzde yüze varan bir görüş birliği vardır insanlar arasında. (V) Onları ikinci kez okuma isteği duymamamız, niteliksiz olmalarından değil, o anki ruhsal durumumuzla ilgili bir durumdur.
Yukarıdaki parçada, numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Yoksa şiirin nitelikli olduğunu göstermez bize.” cümlesi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü bozulmaz?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
9. İçinden geldiğim kültürü, o kültürde yaşadığım kimi olayları öyküleştirip bir dosyada toplamıştım. Şiir diline fazlaca yaslanılmış, çok çarpıcı olayların egemen olduğu öykülerdi bunlar. Bunların bir kenarda beklemesi beni rahatsız etmeye başladı. Bu durumu birkaç arkadaşıma açtım. Hemen bir kitap hâlinde bu öyküleri yayımlamamı istediler. Bir bakıma ikna ettiler beni. Sonra olayları yeniden gözden geçirip bir araya getirdim ve kısa bir süre içinde bu kitap doğdu.
Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak söylenmiştir?
A) Yeni çıkan öykü kitabınız nasıl oluştu?
B) Neden hep öykü türünde ürün verdiniz?
C) Öykülerinizde anlattığınız olaylar gerçeğe uygun düşüyor mu?
D) Bu kitaptaki öykülerinizin daha öncekilerden farkı nedir?
E) Öykülerinizde, yaşadığınız olayları mı anlatıyorsunuz?
10. Elbette olumsuz. Çünkü şiirde en önemli şey içtenliktir. İçinizden geldiği gibi yazmada ise ana dilinizi kullanmanız çok büyük bir kolaylık sağlar size. Ben bundan yoksun olmam, daha doğrusu ana dilimin dışında, başka bir dile yazmak zorunda olmam şiirlerimde bir renk eksikliğine neden oldu elbette. Yazdıklarım içimden geldiği gibi yansımadı dizelere. Onu başka bir dile çevirmek zorunda kaldım sanki! Bir bakıma şiirlerimin tercümesini yaptım. Bu da doğal olarak şiirimde belli bir nitelik kaybına yol açtı.
Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı olabilir?
A) Şiirinizle ilgili eleştirilere bakışınız olumlu mudur?
B) Şairlerin farklı akımlara bağlı olarak şiir yazmasını nasıl karşılıyorsunuz?
C) Şiirinizin fazla duygusal olması okur kitlenizi nasıl etkiledir?
D) Şiirlerinizin başka dillere çevrilmesini nasıl karşılıyorsunuz?
E) Başka bir dilde yazmak zorunda kalmak şiirinizi nasıl etkiledi?
11. … Bir yazarın tek bir kitabıyla çıktığınız yolculuk, masanızın üstünün sayılamayacak kadar sayıda ve çeşitte kitapla dolmasına neden olur bir süre sonra. Ne yazık ki bu yolun sonuna vardığınızı düşündüğünüz anda başlangıç noktasına geldiğinizi anlarsınız.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygundur?
A) Yazarlık yolu çileli bir yoldur.
B) Bir yazarın ilk kitabı her zaman en güzelidir.
C) İlk kitabıyla başarıyı yakalayan yazarlar vardır.
D) Her yazarın belli bir okur kitlesi vardır.
E) Hiçbir okuma yolculuğu sonlu değildir.
12. Bu eleştirmenimiz, bir yazıda kullanılan ilk sözcükle son sözcük arasındaki anlamsal mesafeyi çok iyi izler. Dilin kullanımıyla metnin yapısındaki denge onun gözünden kaçmaz. Ele aldığı metni yorumlama, anlamlandırma, işlevsel kılma konusunda onun eline su dökecek biri yoktur, dense yeridir. Metnin düğümlerini çok iyi yakalar. Metinde söylenmek istenenleri büyük bir yetkinlikle oraya koyar.
Bu parçada sözü edilen eleştirmenle ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ele aldığı metinleri sadece dil açısından değerlendirdiği
B) Açık bir anlatımı olan eserleri eleştirmekten kaçındığı
C) Metindeki dil yanlışlarını çekinmeden ortaya koyduğu
D) Ele aldığı metinleri dilsel ve anlamsal yönden büyük bir ustalıkla çözümlediği
E) Eleştirdiği metinlerde anlam özelliklerini ön plana çıkardığı
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili birleşik sıfat ötekilerden farklı bir yolla yapılmıştır?
A) Henüz, kısa kollu gömleklerin giyilme zamanı gelmedi.
B) Sözü tatlı insanlarla sohbet etmekten büyük keyif alırdı.
C) Bizim gençliğimizde daha çok, dar yakalı ceketler modaydı.
D) Bol sorulu sınavların daha güvenilir sonuçlar ortaya çıkardığı biliniyor.
E) Eskiden bu mahallede geniş bahçeli evler varmış.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesne yoktur?
A) Öğrtmenimiz, törendeki görevlerimizle ilgili olarak bizleri uyardı.
B) Karnelerini alan öğrenciler, sevinç içinde evlerine gittiler.
C) Veliler, öğrencilerin sergilediği oyunu büyük bir beğeniyle izlediler.
D) Evimizin en büyük odasını çiçeklerle süsledik.
E) Öğrencilerden biri şehitlerimizi anlatan çok güzel bir şiir okudu.
15. İyi bir cümlede gereksiz sözcük bulunmaz.
Bu ölçüte göre aşağıdakilerden hangisi iyi bir cümle değildir?
A) Sıcak havalarda insanlar bu tepeye gelip piknik yapıyorlar.
B) Hava koşulları elverişli ve müsait olursa hafta sonunda pikniğe gideceğiz.
C) Kırsal kesimde yaşayan insanlar doğayla iç içe olmanın keyfini yaşar.
D) Pazar günleri gençler çeşitli sanat etkinliklerine katılıyor.
E) Sahil kasabalarının nüfusu, yaz aylarında ikiye katlanıyor.
CEVAPLAR: 1.E, 2.A, 3.C, 4.D, 5.A, 6.B, 7.D, 8.B, 9.A, 10.E, 11.E, 12.D, 13.B, 14.B, 15.B
Hocam çok teşekkür ederim
Rica ederim.