EKPSS DENEME SINAVLARI Testler

EKPSS ÖN LİSANS TÜRKÇE DENEME SINAVI 14

1.(I) Yaşlılık, insanın zaman çizgisine takılıp kaldığı halkalardan biri… (II) İnsan ömrü uzadıkça bu halkada geçirilen zaman artıyor. (III) Giderek yoksunlaşarak, yoksullaşarak ve umutsuzlaşarak…(IV) Daha düne kadar genç nüfusuyla övünen Türkiye şimdi hızla yaşlanıyor. (V) Ama ülkemizin ekonomik politikaları ve kültürel yapısı buna hazır değil.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde karşılaştırma söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

2. Kapıdaki görevli, kaşlarını çatarak ( ) ( ) Biletiniz olmadığı hâlde burada ne arıyorsunuz ( ) ( ) dedi.
Yukarıda yay ayraçlarla gösterilen yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
A) (:)(“)(?)(”)
B) (.)(“)(!)(”)
C) (:)(-)(?)(-)
D)(,)(‘)(…)(’)
E)(;)(-)(!)(-)

3. Ünlü filozoflardan Aristoteles, MÖ 4.yüzyılda yaşadı. Eserlerini, tragedyanın klasik çağı olarak bilinen devir sona erdikten epey sonra kaleme almaya başladı. Eserleri yaşadığı dönemde pek hissedilmedi. Özellikle temel eserleri ancak MÖ 1.yüzyılda, Roma’da bir mahzende, saklandığı sandıkta bulundu. İşte bundan sonra insanlığın düşünsel serüveni içinde bugün sahip oldukları yeri tam anlamıyla alabildi bu eserler.
Bu parçada Aristoteles ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Eserlerinin, döneminden çok sonra etkisini hissettirdiği
B) Felsefe alanında büyük yenilikler ortaya koyduğu
C) Eserlerini baskıcı bir ortamda ürettiği
D) Kalıcı eserler ortaya koymasında insana değer vermesinin etkili olduğu
E) Eserleriyle insanlığa yararlı olmayı amaçladığı

4. İnsanlık yönlerini tam olarak tanımadığımız, yaşamı hakkında fikir sahibi olmadığımız bir yazarın eserlerini gereğince anlayıp değerlendiremeyiz. Bu bakımdan yazarları anlatan anı yazılarının önemi büyüktür. Bu yazıların, o yazarın lehinde ya da aleyhinde olması, eserlerinin değerini ne artırır ne eksiltir. Ama bu anılar, o yazarın eserlerini daha iyi anlamamıza, daha doğru yorumlamamıza yardım eder.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?
A) Yazarların, kendi yaşamlarını merak eden okurların isteğiyle anı yazılarına yöneldiğinden
B) Yazarların, eserlerinde kendi yaşamlarından söz ettiğinden
C) Yazarlarla ilgili anı yazılarının, yazarların eserlerini daha iyi anlamaya katkı sağladığından
D) Yazarlarla ilgili anı yazılarının, edebiyatın gelişimine büyük katkılar sağladığından
E) Eleştirmenlerin, yazarın eserine değil, yaşamına yönelmesi gerektiğinden

5. Yazar, tüm gününü yazma edimini gerçekleştirmek için harcar. Sanmayın ki masa başında oturur, biraz düşünür; sonra alır eline kalemi yazar da yazar. . . . Başka bir iştir bu. Kimi notlar arasında kaybolur gider, hatta yazacağı konuyu bile unutur. Kimi karmaşa içinde aklını bile yitirecekmiş gibi hisseder, kimi bambaşka âlemlerin insanı oluverir. Yabancıdır herkese ve her şeye…
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Yazmanın ne denli zor bir uğraş olduğunu ancak yazarlar bilir.
B) Yazar, kâğıt kalem olmadan da yazmaya zihninde devam eder.
C) Yazmanın ne demek olduğunu okurun bilmemesi olağandır.
D) Öyle kalemi kâğıdı eline her aldığından gerçekleşen bir etkinlik değildir yazmak.
E) Her yazarın kendince bir anlatım yeteneği vardır.

6. Hindistan’da o dönemde tuz üretimi İngilizlerin tekelindeydi. Yoksul halkın temel ihtiyaçlarından biri olan tuzun Hintliler tarafından üretilmesi yasaktı. Gandi, ülkesinin bağımsızlık yolundaki savaşı için kitlelerin kolayca anlayacağı ve benimseyeceği bir sembol seçmiş, yığınlar hâlinde katılabilecekleri bir direniş yöntemi uygulamıştı. Bir avuç tuzla, bağımsızlık direnişi başlatmıştı.
Aşağıdaki cümlelerin hangisi düşüncenin akışına göre bu parçanın hem başına hem sonuna getirilebilir?
A) Bütün toplumların yaşamında tuzun önemli bir yeri vardı.
B) Yokluk zamanında tuzun değeri daha çok bilinirdi.
C) Bir avuç tuz belki küçüktü, ama sembolik anlamı büyüktü.
D) Hemen her toplumun tuza farklı anlamlar yüklediği görüldü.
E) Kimi tatlar vardı, o olmadan yaşamın değeri kalmazdı; tuz gibi…

7. Kişi, hangi yaş düzeyinde ve hangi okuyucu tipine giriyor? Bunu bilmeden bir kişiye kitap önermek, çok anlamlı ve yararlı olmaz. Aslında bir kişiye kitap önermek, hastaya ilaç önermek gibidir. Hastayı tanımadan nasıl ona ilaç önerilemezse okuyucuya da onu tanımadan kitap önerilemez. Çünkü . . .
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur?
A) okuyucu, sorunlarına çözüm öneren kitapları okumak ister
B) bir kitaptan her okuyucunun alacağı tat vardır
C) bir okuyucuya ilaç olan bir kitap, başka bir okuyucuyu zehirleyebilir
D) öyle kitaplar vardır ki uygun zamanda okunduğundan okuyucuya ilaç gibi gelir
E) bir kitabın anlatım düzeyi, kendi okuyucu kitlesini de belirler

8. Günümüzde yeni yazarlar, edebiyatı kendi ortaya koyduklarından ibaret sanıyor. Bu yazarlar kuşkusuz önemli eserlere imza atmakta, kendilerince yeni bir edebiyat kurmaktadırlar. Ama bu, geçmişin usta yazarlarını, onların ortaya koyduğu eserleri göz ardı etmek anlamına gelmez. Gerçek yazarlık, geçmişi incelemekle başlar. Örneğin geçmişin denemecilerini bilmeden denemeci olmak olası değildir.
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gerçek yazarlığa, ancak sürekli yazma çalışmalarıyla ulaşılabilir.
B) Genç yazarların ustalaşmaları, yazdıklarına eleştirel bir gözle bakabilmelerine bağlıdır.
C) Geçmiş dönemlerde çok başarılı eserler ortaya koyan büyük sanatçılar vardır.
D) Genç yazarlar, aceleci davrandıkları için sık sık hata yapmaktadırlar.
E) Eski sanatçıların eserlerini incelemek, kişiye gerçek yazarlığın kapısını açar.

9. I. Yaşlılık, diğer yaşam dönemlerinin aksine üzerinde en az düşünülen süreç.
II. Bakım ihtiyaçları artıyor, toplumsal alanlardan yararlanma oranı düşüyor.
III. Oysa en büyük zorluklar bu dönemde yaşanıyor.
IV. En önemlisi de, yaşlılar artık birey olarak görülmüyor, ihmal ve istismara uğruyor.
V. Tüm bunların çözümü ise ön yargıların kırılmasından geçiyor.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir paragraf oluşturulmak istense sıralama nasıl olur?
A) II-IV-III-I
B) II-IV-I-III-V
C) I-II-III-V-IV
D) IV-II-I-III-V
E) I-III-II-IV-V

10. İlk Çağ insanından günümüzün heykeltıraşına kadar hiçbir ozan, öykücü, ressam yoktur ki sonunu düşleyemeyeceği bir zamana doğru uzanmayı ya da bir zamansızlığı özlememiş olsun.
Bu sözlerle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bütün sanatçıların amacı kalıcı eserler vermektir.
B) Bütün sanatçılar eserlerini düş gücü ile oluşturmuştur.
C) Sanatçılar, içinde bulundukları zamanı eserlerine yansıtmışlardır.
D) Sanatçıların hepsi zamanın ötesine uzanmayı düşlemiştir.
E) Bütün insanlara seslenebilecek eserler ortaya koyan sanatçılar yarınlara kalır.

11. (I) Burası, başkent Tunus’un 17 km kuzeydoğusunda şirin bir kasaba. (II) Eski taş merdivenleriyle, bembeyaz boyanmış binalarının hep aynı mavi camlarıyla hoş yer. (III) Dar sokakları, misafir canlısı insanları ile burası Türkiye’ye ne kadar da benziyor. (IV) Birkaç lokanta ve hediyelik eşya satan dükkânlarının dışında görülecek hiçbir şeyi olmayan bu kasaba, yine de çok çekici. (V) En eski yapı, 13.yüzyıldan kalma kasabayla aynı adı taşıyan camidir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yazar, sözlerine duygularını katmamıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

12. Aşağıdaki ikilemelerden hangisi, sözcük türü yönünden diğerlerinden farklıdır?
A) Trafik kazasında, eşyalarımız parça parça etrafa yayılmıştı.
B) Yeşil, iri yapraklar ağacın dallarını süslüyordu.
C) Meyve kasaları, kaldırımların üstüne sıra sıra dizilmişti.
D) Kanepenin üzerine uzanmış, derin derin düşünüyordu.
E) Köylüler dünkü olayı ağlaya ağlaya anlattılar.

13.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayan ile tamlananın arasına tamlananın sıfatı girmiştir?
A) Masanın üzerindekiler geçen geceden kalmış olmalı.
B) Evin eski eşyalarını dışarıdan çıkardılar.
C) Sırtındaki ceketin kirlerini deterjan da çıkarmaz.
D) Gözümün içine girmek için çabalayan bir sinekti bu.
E) Yapılanların yanına kalmayacağını henüz anlamadı.

14. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi işlevi yönüyle farklı bir yapım eki almıştır?
A) Günlerdir uykusuz kaldığından gözlerinin altı morarmış.
B) Çocuklara vermek için dolabından şeker çıkardı.
C) Bu konuda size daha önce görüş bildirmiştik.
D) Köydeki akrabalarıyla bağlarını kopardı.
E) Çocukların sıkıntılarını bir an önce gidermeliyiz.

15. Aşağıdakilerin hangisinden “onun” sözcüğünün çıkarılması, cümlenin anlam veya anlatımında bozulmaya yol açmaz?
A) Siz de mi onun gibi, lirik şiirleri çok seviyorsunuz?
B) Bu sorular onun için çok da zor sayılmaz.
C) Duyduğuma göre, onun arabası çok pahalıymış.
D) Ben, onun değil sizin konuşmanızı istemiştim.
E) Ülkemizde, bu konuyu onun kadar inceleyen insan azdır.

CEVAPLAR: 1.D, 2.A, 3.A, 4.C, 5.D, 6.C, 7.C, 8.E,9.E, 10.D, 11.E, 12.B, 13.B, 14.A, 15.C

ekpssonlisansturkcedenemesinavi14 indir.

Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap