1. (I) Bitkiler, yeryüzünde yaşamın anahtarıdır. (II) Bitkiler olmasa pek çok canlı organizma, yaşamını sürdüremez. (III) Çünkü üstün yapılı canlılar, yaşam biçimleriyle, besinlerini doğrudan ya da dolaylı olarak bitkilerden sağlarlar. (IV) Bu durum o canlılar için kaçınılmaz bir sonuçtur. (V) Oysa pek çok bitki, gerekli besinlerini güneş ışığından yararlanarak kendisi üretmektedir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde koşula bağlılık söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E)V.
2. (I) Günümüz şairleri üzerine bir eleştiri niteliğindeki bu kitap, alanında ilk çalışma özelliğini taşıyor. (II) Yazar, şairleri ve şiirlerini karşılaştırmalı bir yöntemle irdeliyor. (III) Günümüz ozanları arasında şiirin dokusu ve söz örgüsü arasında çok yakın benzerlikler olduğu görülüyor. (IV) Kitabı okuyanlar yazarın ulaştığı yargıların gerçekten çok sınırlı olduğunu görecekler. (V) Hâlbuki izlenecek farklı bir yöntemle daha değişik ve suçlayıcı yargılara gidilebilirdi. (VI) Sanırım yazar benzerlikleri ortaya koyarak ve suçlayıcı davranmayarak şimşekleri üzerine çekmek istememiş.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir tahmin söz konusudur?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
3. Aşağıdakilerden hangisinde altı çizili sözcük mecaz anlamda kullanılmıştır?
A) Televizyon başka dünyalara açılan penceredir.
B) Nazlı yârim tez pencereye çık.
C) Yeşil pencereden bir gül at bana.
D) Kuşlar gelir konar pencereme.
E) Pencerenin kenarına sabahın erken saatlerinde kuşlar gelir.
4. Dil işçiliğinde yetkinleşip yoğrulmamış, dilin tadına varmamış, şiirsel gücünden habersiz bir sanatçı, yaşadığı günlerin sınırını aşamaz.
Bu cümlede yer alan “yaşadığı günlerin sınırını aşamamak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Döneminin olaylarını ele almak
B) Etkisini gelecekte gösterememek
C) Okuru etkileyecek bir anlatıma sahip olmamak
D) Dilin anlatım olanaklarından yararlanamamak
E) Eserlerini belli bir sanat görüşü çerçevesinde oluşturamamak
5. Tanpınar’ın edebiyattan sonra en çok uğraştığı sanatlar resim ve müziktir. Yazılarında bu iki güzel sanatın etkileri açıkça görülür. Halid Ziya’nın nesirleri gibi, onun nesirleri şiir kutbuna yaklaşır.
Bu parçadaki altı çizili söz, Tanpınar’ın hangi özelliğini belirtmek için kullanılmıştır?
A) Şiiri düzyazıya göre öne çıktığı
B) Düzyazılarında şiirsel bir dil kullandığı
C) Şiirsel imgelere önem verdiği
D) Şiirde daha başarılı olduğu
E) Önemli bir şair olduğu
6. Aşağıdakilerden hangisinde altı çizili sözcük cümleye diğerlerinden farklı bir anlam katmıştır?
A) Ona olur olmaz soru soramazsın.
B) Odasına girer girmez dersin başına oturur.
C) Arabanın anahtarını çevirir çevirmez arızayı anladı.
D) Otuz sene sonra bile onu görür görmez tanımıştım.
E) Eve varır varmaz beni ara, olur mu?
7. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcük diğerlerinden farklı bir anlam katmıştır?
A) Çoktan vermek kolay, azdan vermek zor.
B) Çoktan sahip oldum ben bu kaleme.
C) Çoktandır haber gelmez oldu sıladan.
D) Çoktan beridir ararım ben seni.
E) Çoktan geçti, atı alan Üsküdar’ı.
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşıt (zıt ) anlamlı sözcüklere yer verilmemiştir?
A) Vefası az ya da çok, ben onu seviyorum.
B) Acısı da tatlısı da çoktur bu dünyanın.
C) Kimi dünyayı yakar, kimi dünyada yanar.
D) Tok açın hâlinden ne anlar ki!
E) Bir varmış, bir yokmuş, adamın malı çokmuş.
9. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelime gruplarından hangisi cümleye diğerlerinden farklı bir anlam katmıştır?
A) İçeri girer girmez afalladı küçük çocuk.
B) İşini bitirir bitirmez evine gidiyorsun.
C) Bu konuya ister istemez ben de kulak misafiri oldum.
D) Mesaj ulaşır ulaşmaz kargo yola çıkmış.
E) Altıgen şeklindeki su bardağım yere düşer düşmez kırıldı.
10. (I) Teknolojik ilerlemenin yeni bir safhasını tecrübe ediyoruz. (II) Dünyada riskler ve fırsatlar yeniden tanımlanırken bireyin durumu da her geçen gün değişiyor. (III) Akıllı cihazlar etrafında dönüşen gündelik rutin, pek çok açıdan kendinden önceki günlere benzemiyor. (IV) Nesnelerin interneti, makine öğrenmesi, büyük verinin kullanımı, yapay zekâ derken kafalarımız karışıyor ve içimizi bir korku kaplıyor. (V) Bu kafa karışıklığının yanında her yerden yükselen hikâye anlatımının önemi iddiasıyla dijital dünyada hikâye anlatmanın imkânları yeniden sorgulanır hâle geliyor. (VI) Pazarlamadan video içeriklere, politikadan sanata, her yerde iyi bir hikâye anlatıcısı olmanın püf noktaları önem kazanıyor.
Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangilerinde zincirleme isim tamlaması kullanılmıştır?
A) I-II
B) II-IV
C) III-V
D) II-III
E) V-VI
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin öznesi bir kelime grubundan oluşmamıştır?
A) Dijitalleşme ve hikâye anlatımının popüler konular olduğu günümüzde, en çok tartışma konusu olması gereken kavramların başında sanat geliyor.
B) Sanatın her alanı, yaşadığımız toplu dijitalleşme göçüyle birlikte fazlasıyla dönüşüyor, değişiyor.
C) Eskiden sanatın sınırları dışında bırakılan, görmezden gelinen ya da hiç düşünülmeyen konular, kavramlar, eserler, bugün sanat alanının tartışma öznesi olarak kendisine yer buluyor.
D) Günümüzde yeni medyanın yükselen pazarlama ağı ve yeni nesil dinleyici kitlesiyle birlikte müzik sanatının icra şekilleri ve müziğin üretiminde yer alan ses üretim araçlarının varlığı, başka türleri doğurmanın yanında birçok türü de ana akıma taşıdı.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün kökü türü bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Bunun yanında görselliği ön plana alan dijitalleşmeyle birlikte bugün resim sanatı da büyük bir dönüşüm yaşamakta ve özellikle müze / müzecilik ve sergi konularında artırılmış gerçeklik, deneyimin dönüşmesi ve sanal gerçeklikle birtakım resimlerin sergilenme düzeneklerinin yeniden düşünülmesi gündemde.
B) Yaklaşık iki yüzyıllık bir geçmişe sahip sinema sanatı da dijitalleşmenin olanaklarıyla dönüşürken yeni sanatsal form olup olmadığı tartışılsa da sanat dünyasında eser bazlı üretimin son yıllarda arttığı video oyunları başta olmak üzere çeşitli alanlar, teknolojinin bir şekilde dokunarak kendi rengini vermeye başladığı sahalara örnek olarak
verilebilir.
C) Teknolojinin ilerlemesi, şüphesiz son birkaç yüzyıla ait bir gerçeklik değildir.
D) İnsanın ilk anından son anına kadar var olacak bir olgu, bir dönüşüm gerçeğinin ta kendisidir.
E) Bugün her ne kadar bu konu mekanik gelişmeler üzerinden tartışılsa da insanlığın her bir adımı, dünya teknolojisine yapılan katkıları oluşturmaktadır.
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilde çatı aranmaz?
A) Bu dönüşümden en fazla etkilenense şüphesiz sözdür.
B) Hem dağarcığına aldığı yeni kavramlar ve düşüncelerle hem de aktarılma şekilleriyle söz (daha sonraları kelime) hep dönüşmüş, bu dönüşüm kaydı gerekli kılmanın yanında söylenenlerin de mahiyetini değiştirmiştir.
C) Bir anlatı aracı olan söz / kelime yıllar geçtikçe birçok metinsel sanat formunu doğurmuş ve
insanlığın hikâyesinin çağlar boyunca yaşamasını sağlamıştır.
D) Bugün de söz / kelime dijitalleşmenin etkisiyle dönüşüyor, yeni anlatı formları aracılığıyla olmasa da mevcut formların sınırlarında kendine anlatım imkânı buluyor.
E) Aydınlanmanın bize bir armağanı romandan ayrı olarak çok yeni bir tür diyebileceğimiz öykü, teknik ilerlemenin doğurduğu form olarak karşımızda durmaktadır.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük yapısı bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Sanayi Devrimi yıllarına denk gelen, üretim biçimlerinden ziyade kentlerin mekânsal ve ruhsal olarak dönüşüme uğradığı, insanların gündelik hayat pratiklerinin eskiye kıyasla bambaşka bir hâle geldiği yıllarda bir tür olarak ortaya çıkan öykü, Avrupa ve Amerika’da 1950’lerden itibaren altın çağlarını yaşamıştır.
B) Ülkemizdeki ilk örnekleri Tanzimat Dönemi’yle birlikte verilen bu anlatı türü, emek yoğun üretimden bilgi yoğun üretime geçtiğimiz şu günlerde yeniden tanımlanma ya da kendini yeniden şekillendirme ihtiyacı hissediyor gibi gözükmektedir.
C) Modern ve görece yeni bir anlatı formu olarak öykünün dijitalleşmenin yükselişe geçtiği günümüzde neye evrilebileceği veya dijital kodlar dünyasında kelimelerle bir öykü formunun oluşup oluşmayacağı yazının bundan sonraki kısımlarının ana tartışma noktasını oluşturacaktır.
D) Öykü, 1842 yılında Edgar Allan Poe’nin kuramsal sınırlarını çizmesi ve ardından Brander Matthews’ün geliştirmesiyle ayrı bir form olarak ortaya çıkmıştır.
E) Poe’ya göre, “öykü, bir oturuşta okunabilecek veya anlatılabilecek kadar kısa olmalı ve tek bir etki yaratacak biçimde yazılmalıdır.
15. Aşağıdaki cümlelerden hangisi hem isim cümlesi hem devrik cümledir?
A) Öyküdeki bütün sözcükler bu tek etkiyi yaratmaya yönelmelidir.
B) İlk başlarda bu kuramsal tartışmalar uzun süre ciddiye alınmamışsa da yıllar ilerledikçe öykünün sınırları ve sınırlılıkları kabul edilmiştir.
C) Tanzimat’la başlayan bu tartışmalar sürecektir günümüze kadar.
D) Bizlere Nurullah Ataç’ın armağan ettiği kelimelerden bir tanesidir öykü kelimesi.
E) Avrupa ve Amerika’da da ciddi anlamda üzerinde durulan bir kavram olan “öykü” ve “hikâye” kavramları üzerine tartışmaların 20. yüzyılla birlikte başladığını görmek mümkündür.
CEVAPLAR: 1.B, 2.E, 3.A, 4.B, 5.B, 6.A, 7.A, 8.C, 9.C, 10.E, 11.A, 12.C, 13.A, 14.D, 15.D