1.
Senin için baktım bu sabah güneşe
Gözlerim kamaşırken ışık hüzmeleriyle
Senin için el salladım güvercinlere
Menekşeleri toprağından yerleştirirken yüreğime
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Bağlaç kullanılmıştır.
B) Devrik cümlelere yer verilmiştir.
C) Ad takımı vardır.
D) Zarf fiil kullanılmıştır.
E) Yapım eki almış sözcük vardır.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Çocukken en çok sevdiği kitaplar macera romanlarıydı.
B) Yaşanan bu güzel olaylara onlar da tanık olmalıydı.
C) Herkes onu dinliyor, başka bir işle uğraşmıyordu.
D) Sınav günü yaklaştıkça öğrencilerin stresi artıyor.
E) Pencerenin kenarında duran çocuğu önce ben fark ettim.
3. Geniş bir sözlü tarih çalışmasıyla benzeşen ama tek kişinin aklıyla ve tarihsel hafızasının zenginliğiyle demlenmiş bir kitap “Değişim Yolları”. Gazetecilik ve siyasi yaşamın tanıdık simalarından Altan Öymen; kalemini yormadan, sade, gerçekçi, yumuşak geriye dönüşlerle biraz da idrak eden bir tavırla analiz etmeye çalışmış her şeyi. “Bir Dönem ve Bir Çocuk”un ardından, İkinci Dünya Savaşı sonrası dünya hâllerini tasvir ediyor bu kez de. Değişimin hikâyesi Öymen’in öyküsüyle iç içe…
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen yazarın özelliklerinden biri değildir?
A) Gerçekçi bir bakış açısına sahip olması
B) Rahat bir üsluba sahip olması
C) Konularını tarihteki olaylardan alması
D) Eserlerini çoğu zaman hayalleriyle süslemesi
E) Gazetecilik alanında da ismini duyurmuş olması
4. Aşağıdaki cümlelerden hangisi anlamca olumsuz değildir?
A) Ne beni dinledin ne de öğrenmek için okuyup yazdın.
B) Bazı konularda, uzun süren görüşmelerin ardından taraflar anlaşmaya vardı.
C) Bu zamanda böyle bir roman da yazılmaz ki!
D) Yirmi yıldır kesintisiz yayımlanan dergi bu ay çıkmadı.
E) Yazarımız rahatsızlandığı için bu hafta yazılarını yayımlamayacak.
5. Dergi ve gazete yönetmenleri, kime yazdıracağına karar verdikten sonra yazılanlara karışmamalıdır. Bu kurala her yerde uyulur mu bilmem. Ben işin etiğinden söz ediyorum. Uzun vadede yönetim, yazarından iyice farklılaşmışsa o zaman yollar ayrılı, olur biter. Ama yazarken yazıya karışmak, yazılanların orasını burasını değiştirmek, başta yazarlara, sonra okurlara edilebilecek en büyük hakarettir.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır?
A) Dergi ve gazete yönetmenlerinin kime yazdıracağına karar verememesinden
B) Yazarların, gazete ve dergilerdeki yazılarıyla, gündem oluşturmalarından
C) Dergi ve gazete yönetmenlerinin, yazarların yazdıklarına karışmasından
D) Yazarlarla yöneticilerin yollarının sık sık ayrılmasından
E) Özellikle dergi yazarlığının uzun uğraş gerektirmesinden
6. Bırakın, çocuklarınız halkın ve doğanın yasaları içinde büyüsün. Aç kalmasını, güçlüğe göğüs germesini öğrensinler; yaşamın çetinliği onlar için gittikçe çoğalmasın, azalsın. Babamın beni büyütmekte bir başka amacı daha vardı: Beni halka bağlamak, bizden yardım bekleyen insanların durumuna ortak etmek istiyordu. Gözlerimin bana sırtını çevirenlere değil, kollarını açanlardan yana bakmasını daha doğru buluyordu. Bu düşünce ile beni düşkün insanlara bağlamak, borçlu bırakmak istedi. İstediği oldu. Zayıf, zavallı insanlara her zaman kolayca bağlanabiliyorum…
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Bunu hem şerefli bir iş sayıyorum hem de öyle davranmak içimden geliyor.
B) Böyle yaşamak içimden gelmiyor, babamın zorlamasıyla yapıyorum.
C) Hayat bir şekilde yaşamayı zorunlu kılıyor, kendinizi bir noktada yazmak zorunda hissediyorsunuz.
D) Halkın beğenisini kazanmak, insanların bu durumdan kurtarmak bana göre bir iş değil galiba.
E) Böyle bir bağlılık düşüncesi içerisinde olmak ve yaşamak insana huzursuzluk veriyor.
7. Sanatçıları, şair ve yazarları öldüklerinde hatırlamak, arkalarından övgü yazıları yazmak, bir tutum hatta gelenek olmuştur bizde. Yaşarlarken unuturuz onların varlığını; acılarından, sevinçlerinden, yalnızlık ve düşkünlüklerinden haberimiz olmaz. İmzaları; gazetelerde, edebiyat dergilerinde görülmüyor ve yaptıklarıyla gündeme gelmiyorlarsa çoktan “dünyadan göçüp gitmişler” listesine eklemişizdir adlarını.
Bu parçada yazarın yakındığı durum aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sanatçıların kendilerine yapılan sahtekarlıkları çok çabuk unutmasından
B) Sanatçılara yaşarken değer verilmeyip öldükten sonra arkalarından samimiyetsiz övgülerde bulunulmasından
C) İnsanların hiç olmazsa öldükten sonra bile yakınları tarafından hatırlanmamasından
D) Sanatçıların düzenlediği imza günlerinde dahi onların yalnız bırakılmasından
E) Öldükten sonra “dünyadan göçüp gitmişler” listesine adlarının eklenmesinde acele edilmesinden
8. (I) Tanpınar’n ölümünden kısa bir süre önce yayımlanan “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” romanı uzun yıllar dikkatten uzak kaldı. (II) Bu romanda Tanpınar, iki uygarlık arasında bocalayan toplumumuzun yanlışlarını, yanlış tutumlarını, davranışlarını, saçmalıklarını kısa cümlelerle eleştirel bir şekilde anlatır. (III) “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”nde kahramanlar; zaman, tarihi dönüşümler gibi farklı görüşler geliştirirler. (IV) Romanda sık sık eskileri çok az bildiğimizden şikayet edilmektedir. (V) Romanda kahramanlardan birinin söylediği: “Herkesin ayrı bir gerçeği vardı ve herkes zemin ve zamana göre onu yavaş yavaş yeniden oluşturuyordu”, sözü dönüşüm sürecinin geçmişi değerlendirme biçiminde bir eleştirisi sayılabilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde hem içerik hem de üslupla ilgili bir yargı söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
9. Adımı dergilerin sayfalarına geçirmeyi kafama koymuştum. Bunun en kestirme yolu diye şiiri gördüm. İşin hoşu, bütün kötü şiirlerim birbiri ardına yayımlandı, şaşırdım fakat renk vermedim. Sözde şair yanımı pekiştirmek için bir arkadaşla şiir kitabı yayımladık. İkimiz de çok gençtik ve dünyanın kendi çevremizde döndüğüne inanıyorduk.
Bu parçada yazar, aşağıdakilerin hangisine değinmemiştir?
A) Dergilerde adını duyurmayı hedeflediğine
B) Kendilerini çok büyük gördüklerine
C) Şiir yazmayı pek sevmediğine
D) Bir arkadaşıyla birlikte şiir kitabı çıkardığına
E) Şiirlerinin dergilerde yayımlanmasına şaşırdığına
10. Öykücülükte çıraklık evrem uzun sürdü. Bu evrenin çilesini de en çok Yaşar Nabi Nayır çekti. 1952-1954 yılları arasında aşağı yukarı her hafta “Varlık”a hikâye yolluyordum. Çıraklığımı sürekli yüzüme vuruyordu o da. Çıraklığımı ve bir türlü kurtulamadığım falan ve filanca ustalara öykünüyor olmamı… İki yıl boyunca hikâye yolladım, iki yıl boyunca her birini eleştirip cevapladı, fakat birini olsun yayımlamadı dergisinde.
Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir?
A) Uzun bir çıraklık dönemi geçirdiğine
B) İki yıl boyunca Varlık dergisine öykü yolladığına
C) Yaşar Nabi’nin, gönderdiği bütün öykülerini eleştirip cevapladığına
D) Gönderdiği öykülerden hiçbirinin Varlık’ta yayımlanmadığına
E) Yazarlık yaşamı boyunca kendini usta bir yazar olarak görmediğine
11. Bugünkü sanat; kübistleriyle, sürrealistleriyle, bu akımlara az çok bağlanabilecek bütün sanatçıları ile, eskisinden büsbütün başka, büsbütün yeni bir anlayış, bir duyarlılık kurmak yolundadır. Bu akımların hepsinde de Apollinaire’in etkisi, parmağı vardır. Daha iyice kavrayamıyoruz onun getirdiğini. Onun getirdiği, oluşmasını daha bitirmedi de onun için. Kurallarını bulamadı, kendi kendini sezip açıklayamadı, öğretilecek bir duruma eremedi daha.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Günümüzün sanatının daha önce görülmeyen bir anlayış getirdiği
B) Apollinaire’in bugünkü sanat akımları üzerinde etkisinin olduğu
C) Apolinaire’in getirdiklerinin henüz tam anlamıyla kavranamadığı
D) Apollinaire’in ortaya koyduklarının henüz öğreti durumuna gelemediği
E) Günümüzün sanatının kuralsızlığı ve başkaldırıyı benimsediği
12. Şiir kitaplarını alıp okumadan, şiir ve edebiyat dergilerini yakından takip etmeden şiirimizin geldiği yeri görmek zordur.
Bu parçada altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?
A) Şiirin değişken bir çizgide sürdüğü
B) Şiirin ulaştığı noktayı anlamanın zorluğu
C) Şiirin edebiyat dergilerinde yaşamını sürdürdüğü
D) Şiir kitaplarının eskisi kadar okunmadığı
E) Eleştirmenlerin şiiri yakından takip ettiği
13. 20.yüzyıl tarihini diğer asırlarınkinden ayıran en önemli izler şunlardır ( ) dünya savaşları ( ) siyasal devrimler ( ) imparatorluklardan ulus devletlere geçişler ve ekonomik düzensizlikler ( )
Bu parçada ayraçlarla gösterilen yerlere sırasıyla aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri getirilmelidir?
A) (;) (,) (,) (.)
B) (:) (,) (;) (.)
C) (:) (,) (,) (…)
D) (;) (,) (,) (.)
E) (:) (;) (;) (…)
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Okulumuzun başarısı bizleri de velileri de mutlu eder.
B) Birkaç gün sonra yapılacak etkinlikte bizi yalnız bırakmayacağınızdan eminim.
C) Hiç kimse bu konuda yanlış yapma hakkına sahip değil.
D) Birçok insan, program sonuna kadar salonu terketmedi.
E) O gün sizleri de yanımızda görmekten mutluluk duyacağımızı belirtmek isterim.
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer tamlayıcısı (dolaylı tümleç), açıklayıcısıyla birlikte verilmiştir?
A) Bu sene tatil için İstanbul’a, yedi tepeli şehre, gideceğiz.
B) Arka sırada oturan, mavi gözlüklü olan, benim en yakın arkadaşımdır.
C) Eski arkadaşımı, çok sevdiğim insanı, görmeye gelmiştim.
D) Arkadaşlar, siz de biliyorsunuz ki, düzenli çalışanlar başarılı olur.
E) Üç gün sonra, cuma günü, sizi ziyaret edeceğiz.
CEVAPLAR: 1. A, 2.C, 3.D, 4.B, 5.C, 6.A, 7.B, 8.B, 9.C, 10.E, 11.E, 12.B, 13.A, 14.D, 15.A
Hocam denemeyi cozdum ve 13 dogru 2 yanlisim yani 12.50 netim var.Yanlis olan sorularim 6. Ve 13.sorular hocam.Yeni lisans denemesi ne zaman gelecek?
İleride.
Hocam artık yeni deneme gelsin:)Acıktım:)