CÜMLENİN ÖGELERİ ETKİNLİKLERİ 19
1.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde bulunan zarf tamlayıcılarının altını çiziniz.
1 | On bin kuruş aylık aldığı zamanlar bile yokluktan kurtulamamıştır. |
2 | Aylığını alıp eve gidinceye değin, yarısını yolda çaldırır. |
3 | Ziya Paşa Tahrib-i Harabata bir göz atar atmaz şunu demiştir: Benim kalemim düşmanlarımın, onun kalemi dostlarının üzerinedir. |
4 | Aramızda uyuşmazlık olduğu görülmesin diye ses çıkarmıyorum. |
5 | Daha ilerdeki günlerde bu uyma işi tek yanlı olarak sürdürülecektir. |
6 | Herkes ulusun geleceğini sağlamak için bu özveriyi üstlendi. |
7 | Konuşmaları, bu düşünceleri göz önünde tutarak sürdürün. |
8 | Romain Rolland, 22 Eylül 1914 Cumartesi günü, Birinci Dünya Savaşı ile ilgili olarak günlüğüne şunları yazar. |
9 | RoBand’ın bu sözleri insan öfkesinin, insan hıncının nereye kadar uzandığını açıkça gösterir. |
10 | Azteklerin, Mayaların ülkesinde insan yaşamına pek kulak asılmaz. |
11 | Bir Aztek imparatoru, bir defasında yirmi bin kişiyi toptan kurban etmiştir. |
12 | Bunların son yıllarını büyük mutluluklar içinde geçirmelerine de çok dikkat edilir. |
13 | O güne değin atlı asker görmemiş olan yerliler, at üzerinde, ellerinde ölüm saçan arkebüzlerle İspanyolları görünce atla biniciyi tek yaratık sanacak kadar ıspanaklaşmışlar ve tabana kuvvet kaçmışlardır. |
14 | Her şey o öldürme yeteneğini arttıran tozla olmuştur. |
15 | Montezuma da baruta karşı elinden bir şey gelmeyeceğini hemen anlamış. |
16 | Kuşu yakalayan köylü onu doğruca imparatora götürmüş, sigortası zaten atmış olan Montezuma da kartalın tepesindeki aynaya bakar bakmaz, orada gökyüzü yıldızlarını görmüş, ve de gazal yaprağı gibi titremeye başlamıştır. |
17 | Çocuklarım ben sizi nasıl saklayayım? |
18 | Meksika imparatoru bütün testileri kırdıktan sonra sarayının kapısını İspanyollara açar. |
19 | Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam, paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak. |
2.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde bulunan zarf tamlayıcılarının altını çiziniz.
1 | Siular, Navaholar, Kiovalar, Hunkpapalar, Modoklar, Arapaholar, Ponkalar, Uteler, Delik burunlular ve daha yüzlerce Kızılderili oymağı, çimenlerin köklerine değin altın arayan insanların ölüm aşını yiyerek, ya bütün bütüne ortadan silinmişler ya da mostralık kalmışlardır. |
2 | Onlara acıdığımız için dileklerini geri çevirmedik. |
3 | Biz onların dostça geldiğini sandığımızdan hiç korkmadık. |
4 | İnsanoğlu, yüreğinin isteğini yerine getirmek neler yapmaz ki! |
5 | Okumayı seven kişi, bir kitabı bitirdi mi bir başkasının üzerine atılmadan duramaz. |
6 | Kimileri de birini bitirmeden ötekine başlar ya da birini okurken, ona ara vererek bir başkasını mideye indirir. |
7 | O, gece yarıları bile, dışarda fırtına ortalığı kasıp kavursa, her şeyi ayağa kaldırsa da okumasına ara vermez. |
8 | Onların her türlü çılgınlıklarını da gülücüklerle karşılar. |
9 | Bir kez, 1939 ilkyazında, Artaud’nun, Michaux’un, Kafka’nın tüm kitaplarını arka arkaya okumuş, sonra da haftalarca hasta döşeklerinde yatmıştır. |
10 | Bir kitabın bütün özünü içine çekmeden kitabı elinden bırakmaz. |
11 | Bir yapıtı öylesine okumalı ve özümlemeli ki, insan bir daha ona dönmeye gerek duymasın. |
12 | Bugün bile kendime sık sık bunu anımsatırım. |
13 | Gece vardiyası sona erince, öteki gemiciler fosur fosur uyumaya koşarken o, elindeki kitabı pruva direğine dayar, bir elinde mum, öteki eliyle sayfaları çevirir. |
14 | Kendisini uykunun derinliklerinden çekip çıkaran çalar saatin sesini duyduğunda, önünde pırıl pırıl 19 saatlik bir çalışma zamanı olduğunu düşünerek, ok gibi yatağından fırlar. |
15 | Kolunu oturduğu sıranın arkalığına dayadıkça yanıp kavruluyordur. |
16 | Ahmet Mithat Efendi, yakalık takmadığı için, ceketinin yakası kirlenmesin diye ensesi ile ceketi arasına ikiye katlanmış büyük beyaz bir mendil yerleştirir. |
17 | Yarım saatini bile boş geçirmez. |
18 | O, kitapları zaman tüneli içinde sıraya dizerek okur. |
19 | Kimi zamanlar da güncel yazının berisinde kalmamak için yeni yayınlara el atar. |
CEVAPLAR
1.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde bulunan zarf tamlayıcılarının altını çiziniz.
1 | On bin kuruş aylık aldığı zamanlar bile yokluktan kurtulamamıştır. |
2 | Aylığını alıp eve gidinceye değin, yarısını yolda çaldırır. |
3 | Ziya Paşa Tahrib-i Harabata bir göz atar atmaz şunu demiştir: Benim kalemim düşmanlarımın, onun kalemi dostlarının üzerinedir. |
4 | Aramızda uyuşmazlık olduğu görülmesin diye ses çıkarmıyorum. |
5 | Daha ilerdeki günlerde bu uyma işi tek yanlı olarak sürdürülecektir. |
6 | Herkes ulusun geleceğini sağlamak için bu özveriyi üstlendi. |
7 | Konuşmaları, bu düşünceleri göz önünde tutarak sürdürün. |
8 | Romain Rolland, 22 Eylül 1914 Cumartesi günü, Birinci Dünya Savaşı ile ilgili olarak günlüğüne şunları yazar. |
9 | RoBand’ın bu sözleri insan öfkesinin, insan hıncının nereye kadar uzandığını açıkça gösterir. |
10 | Azteklerin, Mayaların ülkesinde insan yaşamına pek kulak asılmaz. |
11 | Bir Aztek imparatoru, bir defasında yirmi bin kişiyi toptan kurban etmiştir. |
12 | Bunların son yıllarını büyük mutluluklar içinde geçirmelerine de çok dikkat edilir. |
13 | O güne değin atlı asker görmemiş olan yerliler, at üzerinde, ellerinde ölüm saçan arkebüzlerle İspanyolları görünce atla biniciyi tek yaratık sanacak kadar ıspanaklaşmışlar ve tabana kuvvet kaçmışlardır. |
14 | Her şey o öldürme yeteneğini arttıran tozla olmuştur. |
15 | Montezuma da baruta karşı elinden bir şey gelmeyeceğini hemen anlamış. |
16 | Kuşu yakalayan köylü onu doğruca imparatora götürmüş, sigortası zaten atmış olan Montezuma da kartalın tepesindeki aynaya bakar bakmaz, orada gökyüzü yıldızlarını görmüş, ve de gazal yaprağı gibi titremeye başlamıştır. |
17 | Çocuklarım ben sizi nasıl saklayayım? |
18 | Meksika imparatoru bütün testileri kırdıktan sonra sarayının kapısını İspanyollara açar. |
19 | Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam, paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak. |
2.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde bulunan zarf tamlayıcılarının altını çiziniz.
1 | Siular, Navaholar, Kiovalar, Hunkpapalar, Modoklar, Arapaholar, Ponkalar, Uteler, Delik burunlular ve daha yüzlerce Kızılderili oymağı, çimenlerin köklerine değin altın arayan insanların ölüm aşını yiyerek, ya bütün bütüne ortadan silinmişler ya da mostralık kalmışlardır. |
2 | Onlara acıdığımız için dileklerini geri çevirmedik. |
3 | Biz onların dostça geldiğini sandığımızdan hiç korkmadık. |
4 | İnsanoğlu, yüreğinin isteğini yerine getirmek neler yapmaz ki! |
5 | Okumayı seven kişi, bir kitabı bitirdi mi bir başkasının üzerine atılmadan duramaz. |
6 | Kimileri de birini bitirmeden ötekine başlar ya da birini okurken, ona ara vererek bir başkasını mideye indirir. |
7 | O, gece yarıları bile, dışarda fırtına ortalığı kasıp kavursa, her şeyi ayağa kaldırsa da okumasına ara vermez. |
8 | Onların her türlü çılgınlıklarını da gülücüklerle karşılar. |
9 | Bir kez, 1939 ilkyazında, Artaud’nun, Michaux’un, Kafka’nın tüm kitaplarını arka arkaya okumuş, sonra da haftalarca hasta döşeklerinde yatmıştır. |
10 | Bir kitabın bütün özünü içine çekmeden kitabı elinden bırakmaz. |
11 | Bir yapıtı öylesine okumalı ve özümlemeli ki, insan bir daha ona dönmeye gerek duymasın. |
12 | Bugün bile kendime sık sık bunu anımsatırım. |
13 | Gece vardiyası sona erince, öteki gemiciler fosur fosur uyumaya koşarken o, elindeki kitabı pruva direğine dayar, bir elinde mum, öteki eliyle sayfaları çevirir. |
14 | Kendisini uykunun derinliklerinden çekip çıkaran çalar saatin sesini duyduğunda, önünde pırıl pırıl 19 saatlik bir çalışma zamanı olduğunu düşünerek, ok gibi yatağından fırlar. |
15 | Kolunu oturduğu sıranın arkalığına dayadıkça yanıp kavruluyordur. |
16 | Ahmet Mithat Efendi, yakalık takmadığı için, ceketinin yakası kirlenmesin diye ensesi ile ceketi arasına ikiye katlanmış büyük beyaz bir mendil yerleştirir. |
17 | Yarım saatini bile boş geçirmez. |
18 | O, kitapları zaman tüneli içinde sıraya dizerek okur. |
19 | Kimi zamanlar da güncel yazının berisinde kalmamak için yeni yayınlara el atar. |
cumlenin ogeleri etkinlikleri 19 indir.