TYT TÜRKÇE DENEME SINAVI 3
1.Aşağıdaki dizelerin hangisinde insan dışındaki bir varlığa insana özgü nitelikler aktarılmıştır?
A) Yeşil pencerenden bir gül at bana
Geldim işte mevsim gibi kapına
B) Şimdi çıkıverecek karşıma arkadaşım
Mektebe gitmek için geçtiğimiz şu yoldan
C) Bu sabah bilmiyorum bu kırlar nere
Geçen ömrümü bana söylüyor dere
D) Benden sor sırrını bu boş yolların
Benden sor ve benden dinle akşamı
E) Nasıl anmazsın o çocukluk günlerini
Dalda bülbülü vardı, gökte beyaz bulutu
2. I. Ertesi gün palas pandıras otelden ayrılmışlar.
II. Duvarları özensizce boyamasına ev sahibi kızdı.
III. Kitaplar, raflara gelişigüzel sıralanmıştı.
IV. Vakti olmadığı için yemekleri itina göstermeden yapmış.
V. Baştan savma yapılan işlerden hiçbir zaman fayda gelmez.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerde altı çizili sözlerden hangisi anlam bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
3. (I) Bodrum’a giderken çantama bir roman koymuştum: Çocuktaki Bahçe. (II) Fırsat buldukça okuyup birkaç günde bitirdim bu romanı. (III) Doğrusunu söylemek gerekirse 1982’de yayımlanmış bu roman beni büyüledi; kurgusu, anlatımı son derece başarılıydı romanın. (IV) Bir daha basıldı mı, bilmiyorum. (V) İstanbul’u, İstanbul’da yaşayanları ele alıyor bu kitap.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde yorum söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
4. Aşağıdakilerden hangisi bir tanım cümlesidir?
A) Kitap, insanın durduğu yerden daha da ileriye gitmesini sağlaması bakımından büyük önem taşır.
B) Güzel şiir, okuyanı günlük yaşamın sıkıntılarından uzaklaştırır, ona umut aşılar.
C) Masal, kurmaca olaylar üzerine kurulan, özellikle çocuklar üzerinde eğitici rol üstlenen bir anlatıdır.
D) Tiyatro, hem insanlara hoş anlar yaşatır hem de insanları hatalarından arındırarak okul işlevi görür.
E) Romanın, günümüzde en çok okunan türlerin başında gelmesi, onun anlatımı ve anlattıklarıyla yakından ilgilidir.
5. (I) Türk edebiyatının usta öykücüsü, on yıllık bir aradan sonra yeni öykü kitabı “İncir Ağacının Ölümü” ile çıktı okurlarının karşısına. (II) Bir aydının sorumluluk dolu duruşuyla duyarlılığı birleşmiş kitaptaki öykülerde. (III) Yazar, karmaşık akışın ardında gizli olan yalın gerçeği çekip çıkartıyor ve okurun önüne seriyor. (IV) Usta bir kalem tarafından yazılan bu öyküler, günübirlik, küçük çaresizlikler ve kötülüklerle örülen dünyanın içinde birer anlık derin nefesler sunuyor okura. (V) İncir Ağacının Ölümü, akıcı diliyle bir solukta okuyacağınız, ama uzun süre etkisinden kurtulamayacağınız öyküler içeriyor.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde üslupla ilgili bilgi verilmiştir?
A) I. B) II. C)III. D)IV. E)V.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dolaylı anlatım söz konusudur?
A) Yanına şemsiye almayı unutma, hava bulutlu bugün.
B) Usta yazar, herkesin izlemek için kuyruğa girdiği bu filmi kıyasıya eleştirdi.
C) Akşamüstü, elinde bir buket çiçekle annesinin karşısına dikildi.
D) Kitapçı, istediğim kitabın ellerinde olmadığını, ama kısa sürede getirtebileceğini söyledi.
E) Okurun kendi hoşuna gidebilecek kitapları okumak istemesini yadırgamamak gerekir.
7. I. Amaç, Türk edebiyat ve şiir tarihine faydalanılabilir, dikkat çekici bir eser bırakmak.
II. Henüz şiir kozasını ören, arayışlarını sürdüren genç şairler de bu kitaba alındı.
III. Kitap, yaşayan usta şairlerle birebir görüşülerek gerçekleştirilmiş röportajlardan oluşuyor.
IV. Böylelikle, Türk şiiri bir bütün olarak değerlendirilmeye çalışıldı:
V. Yayıncılar, yaşanan büyük ekonomik sefaletin kitap fuarlarını da derinden etkilediğini söylüyorlar.
Yukarıdaki cümlelerle bir paragraf oluşturulmak istense numaralanmış cümlelerin hangisi bir paragrafta yer almaz?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E)V.
8. (I) Yazarlığın birinci kuralı, en az bir konunun dünya kalitesinde uzmanı olmaktır. (II) Binlerce konudan birinde uzmanlaşma gerekir. (III) Uzmanlaşma, belirli bir sahada yüzlerce kitap okuyarak o konuda eğitim alarak gerçekleşir. (IV) Fakülte okumak bana sorarsanız yazar olmak için yetmez. (V) Çünkü fakültede dört yılda yaklaşık 50 derste 50 kitap okuturlar. (VI) Uzman olmak içinse o konuda en az 1000 kitap okumak gerekir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinin çıkarılması parçanın anlamında herhangi bir bozulamaya ya da daralmaya neden olmaz?
A) II. B) III. C)IV. D)V. E) VI.
9. (I) Pierre Loti’nin en önemli romanı İzlanda Balıkçısı’nı muhtemelen okumuşsunuzdur. (II) Üzerinden uzun zaman geçti romanın; yine de eski tatlar gibisi yok! (III) Özellikle acıklı aşklara, uzak denizlere ve klasiklere susayanlar için biçilmiş kaftan bu roman. (IV) Pierre Loti 20.yüzyılın başında Türkiye’yi Avrupa’da savunan ender isimlerden. (V) Ömrünün büyük kısmını Türkiye’de geçirmiş. (VI) Eyüp’te Haliç’e hakim bir tepeye onu isminin verilmesi boşuna değil anlayacağınız.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E)VI.
10. (I) Mısır’da şu ana kadar tespit edilen yüz altı adet piramit var. (II) Ne yazıktır ki bu piramitlerden çıkarılan Firavun eşyalarının çoğunluğu çalınmış veya kaybolmuş. (III) Bugün insanlık, piramitlerin nasıl yapıldığını hâlâ çözebilmiş değil. (IV) Sadece Tutankamun’unkiler olduğu gibi korunabilmiş. (V) Tutankamun’un mezarından 2019 adet eşya çıkmış ve bunların hepsi Mısır müzesinde sergileniyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I. B)II. C)III. D)IV. E)V.
11. (I) Ülkemizde aile içi şiddet yüksek düzeydedir. (II) Bu oran eğitimli ailelerde de oldukça yüksektir. (III) Medeni ülkelerde her şiddete karşı oldukça sert yasalar çıkarılmıştır. (IV) Okullarımızdaki eğitimde var olan dayak olgusundan başka bir şey değildir insanların şiddeti bir ceza olarak görmesi. (V) Öğrenci okulda şiddete karşı bir eğitim alsa bunu aile içindeki davranışlarında da gösterir. (VI) Öğrencilik yaşamı boyunca dayağı bir ilkellik gösterisi olarak öğrenen kişi, büyüdüğünde aynı inancı kendi ailesine yaşatacaktır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) II. B) III. C)IV. E)V. E)VI.
12. (I) Elinizdeki bu ikinci kitapta 1950 ve 1960 kuşağı yazarların önemli bir bölümüyle yaptığım söyleşileri bulacaksınız. (II) Bu kuşakların, ağırlıklı olarak düzyazı ve şiir alanında ürün veren sanatçıların, bir kısmı burada yer almaktadır. (III) Sanatçıların en güzel eserlerini bir araya getiren antolojiler okur için bulunmaz bir nimet oluyor. (IV) Bu tanıklıklarım kültür ortamımıza yeni açılımlar getirdiğini, edebiyatımızın soluk aldığı alanların ne olduğunu görebilmemize de önemli katkılar sağladığını düşünmekteyim. (V) Bu nedenledir ki; yazarlar ve düşünürlerle yaptığım söyleşileri, bir tür görev gibi benimseyip Yüzyılın Son Tanıkları’nı yeni kuşaklara, en azından 1980’lere değin getirmek düşüncesindeyim.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I. B)II. C)III. D)IV. E)V.
13. (I) Büyük bir iş adamı, ünlü bir romancıya rastlamış. (II) “Sen dua et ki adam, romancı olmuş.” diye gülümsemiş adam; “Ya tüccar olsaydı hepimize kan kustururdu!”(III) Romancıdan ayrılınca yanındaki arkadaşı hayretini ifade etmiş: (IV) “Bu adamın romanlarını sahiden beğenir misiniz?” (V) Eserlerini pek övmüş yazarın, okumaktan çok zevk aldığını söylemiş.
Bu parçadaki anlam akışının düzelmesi için aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?
A) II. cümle ile III. cümle yer değiştirmelidir.
B) V. cümle I.cümleden sonra gelmelidir.
C) II. cümle ile V. cümle yer değiştirmelidir.
D) IV. cümle V.cümleden sonra gelmelidir.
E) III. cümle I. cümleden sonra gelmelidir.
14. (I) Doğu’nun bir kokusu olsa herhalde buram buram kahve kokardı. (II) Doğu’nun bir kimlik işaretidir kahve. (III) Batı’ya doğru uzayan serüveninde türlü türlü biçimlere girdi. (IV) Geçtiği yollar boyunca konukseverlik ilkelerini ve bu ilkelerin ışığında günlük davranış biçimlerini, mekanlarını, simgelerini; sözün kısası her dem taze bir kahve kültürü yarattı. (V) Kahvenin acısı mırra, yalnızca Güneydoğu yöresine özgü, özellikle de Urfa’ya. (VI) Mırra, günlük yaşamın önemli bir parçası bu yörede.
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
15. Global uygarlığın bir çalışma kültü yarattığı, yaydığı söylenebilir. Gitgide daha çok, daha sıkı çalışma üzerine… Öyle ki, her yeni doğana ilk adımla birlikte çalışmanın güzellikleri bir bir anlatılır. Ağustos Böceği ile Karınca gibi masallarla… Okula başladığı gün, “Öğün, çalış, güven” alıştırması damardan verilir. Böylece sürüp gider bu koşullandırma.
Bu parçada sözü edilen koşullandırma aşağıdakilerden hangisiyle ilgilidir?
A) Çalışmanın güzelliğiyle
B) Zamanın geçiciliğiyle
C) Masalların etkileyiciliğiyle
D) Kültürün evrensel olduğuyla
E) Eğitimin önemiyle
16. İnsanlar kör olmadan da karanlıklara gömülür. Kendi kısır menfaatinin saçtığı cılız ışığı, gerçek aydınlık sananlar daima çıkar. Bilmezler ki güneş doğduğunda diğer ışıkların tümü gölgelenecektir. Mumun alevinde ısınmaya çalışanlara acımamak mümkün mü?
Bu parçada yazarın sözünü ettiği insanların en belirgin özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dünyadaki gelişmelerle hiç ilgilenmemeleri
B) Başkalarının acılarına karşı duyarsız olmaları
C) İçinde bulundukları koşullardan memnun olmamaları
D) Yaşamdan ümitlerini kesmiş olmaları
E) Dünyaya sadece kendi pencerelerinden bakmaları
17. Gençliğimde bir mahkemeye şahit olmuştum. Tek başına iki çocuğunu yetiştirmeye çalışan genç bir kadını sorguladılar ve haksız biçimde cezalandırdılar onu. Bu mahkeme sahnesi içimi parçaladı. İçime düşen bu ateş bir şekilde dışarı çıkmalıydı ve tüm bu gördüklerim, yaşadıklarımla ilgili bir hikaye yazdım. Bir arkadaşımın babası hikayemi okudu, istersem bunu yayımlatabileceğini söyledi. Böylece yazarlığa adım attım.
Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisine açıklık getirmektedir?
A) Niçin mahkeme heyetine güvenmediğine
B) Nasıl yazar olduğuna
C) Niçin sosyal konulara ağırlık verdiğine
D) Haksızlıklarla nasıl savaşılması gerektiğine
E) Sosyal sorunların temelinde nelerin olduğuna
18. Ruşen Eşref, 1910’larda, yani yirmili yaşlarında, çeşitli edebiyat çevrelerinde dolaşıp duran, her zaman güler yüzlü, telaşlı, edebiyatta hangi yolu seçeceğine henüz karar verememiş biriymiş. İkide bir açtığı çantasından küçük hikayeler, çocuk şiirleri, mensur şiirler çıkarır ve yanındakinin kendisini dinlemek isteyip istemediğine bakmadan okumaya başlarmış. Dinleyenin, eseri hakkındaki düşüncesini öğrenmeden ayrılmazmış yanından. O günlerde genç bir edebiyat heveslisiymiş.
Bu parçada Ruşen Eşref ile ilgili aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?
A) Etrafındaki insanlarla ilişkilerinden
B) Edebiyata ne zaman adım attığından
C) Edebiyatla ilgili, yirmili yaşlarında gösterdiği tavırlardan
D) Hikayelerine nasıl konu seçtiğinden
E) Yapıtlarını yazmadan önce yaptığı çalışmalardan
19. Dil uzmanı olduğunu iddia eden bir yazar, yazısında şöyle diyor: “Bizim sorunumuz sokaktaki Ahmet amca ile değil, görevleri gereği güzel Türkçe konuşmak durumunda olanların, aldıkları güzel konuşma kursları sonucunda Türkçeyi konuşamamaları.” Bu yazarın eleştirdiği kurum, benim de öğretim üyeleri arasında bulunduğum ve on iki yıldır binlerce kişiye eğitim vermiş bir kurum. Bu kurumda Türkçeyi en iyi bilen ve konuşan sanatçılar ve eğitmenler görev yapıyor. Bu kurumun güzel konuşmayı öğretemediğini iddia etmek, oradan eğitim alan binlerce kişiye hakaret etmek demektir.
Bu parçada yazar aşağıdaki suçlamalardan hangisine cevap vermelidir?
A) Televizyonlardaki sunucular Türkçeyi çok kötü kullanmaktadır.
B) İstanbul Türkçesinin en güzel Türkçe olduğu doğru değildir.
C) Güzel konuşma kursları Türkçeyi güzel konuşturmayı başaramıyor.
D) Sanatçılar Türkçeyi oldukça yapmacık bir telaffuzla konuşuyor.
E) Türkçenin en doğru kullanımının nasıl olduğu bilinmiyor.
20. Yanlış bir anlayışla hazırlanmış bir reklam izledim geçenlerde. Bu reklamda yanlış olan, küçük kızın piyano istemesi, daha büyük bir ev, diye ailesine son derece normal bir şey istermiş gibi bunu ifade etmesi… Sakın yanlış anlaşılmasın ne piyanoya ne de büyük evlere karşıyım. Benim karşı olduğum, bu reklamın evdeki çocuklarımıza getirdiği yansımalar… Bir külah dondurmayı bile almakta zorlanan milyonlarca insanın yaşadığı bir ülkede, evdeki çocuğunuza siz neyi, nasıl açıklayabilirsiniz?
Bu parçaya göre reklamcıların bir reklamı hazırlarken aşağıdakilerden hangisine dikkat etmeleri gerekir?
A) Çocuklara sağlıksız ürünleri reklam etmemeye
B) Çocukları ahlaki yönden yanlış eğitmemeye
C) Yalan üzerine kurulu bir tez istememeye
D) Çocuklara, ulaşamayacakları bir şeyin hayalini kurdurmamaya
E) Toplumun kültür yapısına uymayan araç ve gereçleri tanıtmamaya
21. Meddahlar konuşmaya başlamadan önce seyircinin dikkatini değişik biçimlerde kendilerine çekerler. Zaman zaman, anlatacakları hikayeye başlamadan önce, anlatacaklarının çokluğuna dikkati çekmek için dinleyenlere, “Söze nereden girelim?” diye bir sor yöneltirler. Biraz düşündükten sonra da söz gelimi “Haydi gelin Topal Osman’ın Gül kıza tutulmasından söze girelim.” diye, kendi sorularını kendileri yanıtlarlar.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?
A) Meddahların seyirciyi eğitmekte kullandığı yöntemlerden
B) Geleneksel tiyatro oyunlarının ortak yönlerinden
C) Meddahların, programına başlamadan önceki davranışlarından
D) Meddah oyunlarının klişeleşmiş kalıplara sahip olduğundan
E) Meddahların hikayelerini doğaçlama yöntemiyle ortaya koyduğundan
22. Yazarlığımda bana en çok faydası olan şeylerin, üniversite yıllarında tutkuyla bağlandığım matematik ve yıllardır bir amatör olarak uğraştığım müzik olduğuna inanıyorum. Kurgu, tempo, denge, iç dinamikler ve öykülerimin bir yerlerine gizlemeyi sevdiğim sürprizlerin kökenini matematik ve müziğe olan ilgime bağlıyorum. Kimi zaman kalemi elime aldığımda, onun doğaya sesler armağan edecek bir enstrüman olduğunu düşünürüm.
Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden söz etmektedir?
A) Sanatların birbirine olan etkisinden
B) Müzik alanındaki çalışmalarından
C) Üniversite yıllarında ilgi duyduğu sanatlardan
D) Yapıtlarında hangi konulara yer verdiğinden
E) Müzik ve matematiğin yazarlığına olan katkısından
23. 1945 yılında Doğuş dergisinde yayımlandı. Doğrusu bu. Ama o dergiyi bilen, anan olmuyor. Ben de rastlayamadım kütüphanelerde. Onun için 1946’daki Akbaba dergisinde yayımlanan şiirimi söylemek biraz da kolayıma geliyor. Aynı yıl Yücel dergisinde de bir şiirim yayımlandı. Hangi sayıları idi, şimdi anımsayamam. Pek de önemli değil. Akbaba dergisi benim için daha önemli. Çünkü şiirime gerçekten büyük bir katkı yaptı. Bu yüzden ilk şiirimi orada yayımladığımı söylemek hoşuma gidiyor.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
A) Bugüne kadar kaç tane sanat dergisi çıkardınız?
B) Edebiyat yaşamınızın ne zaman başladığını anlatır mısınız?
C) Dergilerin sanat yaşamınızdaki yerinden söz eder misiniz?
D) İlk şiirinizin nerede, ne zaman yayımlandığını hatırlıyor musunuz?
E) Şiirlerinizle ilgili tartışmalar hakkında neler söylemek istersiniz?
24. Çehov’un oyunlarındaki konular, temalar ve tipler 1880-1900 yılları, yani geçiş dönemi Rusya’sının toplumsal çalkantı ortamıyla birlikte bir değer ifade eder. Çeşitli toplumsal çevrelerden, çeşitli kuşaklardan bir sürü insan arasında kapatılamaz uzaklıklar ve dramatik çatışmalar vardır. Hemen bütün oyunlarında yinelenen başlıca tipler toplumsal çevrenin yok ettiği aydınlardır.
Bu parçaya göre Çehov’un oyunlarının en büyük özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ezilen ve sömürülen halkın sorunlarını ele alması
B) Tarihi nitelikli konular işlemesi
C) Yaşadığı dönemden büyük izler taşıması
D) Bugünkü toplumsal olayların anlaşılmasına yardımcı olması
E) Daha çok aydınlara seslenmesi
25. O zamanlar, okur eleştirmene; yazar, okura ve eleştirmene daha saygılıydı. Eleştirmen yazarı bir yargıç gibi yargılayıcı bir tavır takınmazdı. Yazar kendi yazdığına dair bir şey kazanmak için ciddiye alırdı eleştiriyi. Okur da aynı şekilde yazarla eleştirmen arasındaki fikir alışverişlerinden yararlanabilir, esere daha farklı bir gözle bakabilirdi. Bu bakımdan bir dinamizm vardı. Şimdi bu yok. Eleştirmen de yazıp rüzgara savuruyor, yazar da… Okur ise o rüzgarda yakaladığı sayfaları okuyor.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
A) Bundan, otuz yıl öncesine göre yazar, okur ve eleştirmen arasındaki ilişki nasıl değişti?
B) Toplumumuzda eleştirinin gelişmemesini neye bağlıyorsunuz?
C) Size göre okurların eleştirileri dikkate almamalarının altında yatan sebep nedir?
D) Eleştirinin eskiye oranla geriye gittiğini söyleyebilir miyiz?
E) Geçmiş yıllarda yapılan eleştiriler neden dikkate alınmıyor?
26. Benim yapıtlarımı fantastik roman sınıfına koyanlar var. Ben, kendi yazdıklarımı fantezi olarak görmüyorum. Öyle adlandırılıyor olabilir. Dünya edebiyatında fantastik roman türünde eser veren önemli yazarlar var. Bunların başında Gabriel Garcia Marquez geliyor. Onların eserleriyle karşılaştırsınlar benimkileri. Ben öyle yazmıyorum. Çünkü fantastik deyince doğrudan doğruya bir masal giriyor işin içine. Romanlarım için, en fazla, gerçeküstü ögeler barındırıyor denebilir. Fantastik deyince işin içine oyun, iyimserlik gibi şeyler de girer. Benim yazdıklarımda onlar yok.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangilerinden yararlanılmıştır?
A) Tartışma-örneklendirme-karşılaştırma
B) Açıklama-karşılaştırma-tanık gösterme
C) Tartışma-benzetme-karşılaştırma
D) Açıklama-benzetme-tanımlama
E) Tartışma-karşılaştırma-tanımlama
27. Tamamlama isteği çocuğun yaratıcılığını beraberinde getirir. Çocuk, bildiğini tamamlar: şeffaf ev, profil yüzde gözlerin önden gösterilmesi gibi…Sorun çocuğun yaşı gereği bu tarz resim yapmasında değil, ailenin ve eğitimcinin bu özelliği bilmemesinden kaynaklanan düzeltmelerdedir. Aynı şekilde resim dersi kendi içinde konuları olan özerk bir alan olması gerekirken diğer derslerin konularını resimleme gibi yanlış bir işlevsellikle donatıldığından, yaratıcılığın daha eğitimin ilk dönemlerinde törpülenmesidir.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Çocukların sanatsal yeteneklerinin erken yaşlarda keşfedilmesi gerektiği
B) Aile bireylerinin ve eğitimcilerin çocukların resimlerine müdahale etmesinin yanlış olduğu
C) Resim dersinin kendine özgü konularının olması gerektiği
D) Çocuğun yaptığı resimlere müdahale etmenin onun yaratıcılığını törpülediği
E) Çocuğun yaratıcılığının, tamamlama isteğiyle yakın ilgisinin olduğu
28. Ben dinleyicisinden bir şeyler öğreneceğini düşünen biriyim. Müzik yapan daha üst bir noktada durmaz, bir simitçiden, bir demirciden farklı değildir. Albümümü yaparım, beğenen söyler, beğenmeyen açık açık eleştirir; çünkü yaptığınız müzik iyi de olabilir kötü de. Önemli olan buradaki tercihinizdir, bu tercih sizin yaşama bakış ve onu algılayış pencerelerinizden birini oluşturur.
Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kendini kimseden üstün görmez.
B) Eleştiriye açık biridir.
C) Yaptığı müzikle, yaşama bakış biçimini yansıtmaktadır.
D)Dinleyicisini önemsemektedir.
E) Halkın hoşuna giden ezgileri kullanmaya özen göstermektedir.
29. Yazma ve okuma birlikte öğrenilir erken çağlarda. Bazen okuma daha önce olabilir, pek sık rastlanmasa da. Nasıl olursa olsun okuma yazma karışık ve sonsuz süreç. Bir hayat boyu giden, bitmeyen. Küçük yaşta yapılan; bir kapıdan adım atmak gibi, dönmemecesine. Hatta bu ikisiyle ilişkiyi gevşek ya da kopuk sürdürenler için bile.
Bu parçadan yazma ve okuma ile ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Zihinsel gelişimi doğrudan etkilediği
B) Karışık ve bitmeyen bir süreç olduğu
C) Geri dönüşü olmayan bir yol olduğu
D) Çoğu kez aynı anda öğrenildiği
E) Erken yaşlarda öğrenildiği
30.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Yeterince tutumlu olan bir toplum muyuz?
B) Bu malzemeleri buraya siz mi yığdınız?
C) Dünden beri aradığın kalem, elindeki mi?
D) Orası piknik yaşmak için uygun mudur?
E) Oraya neden Pazar günü git miyorsunuz?
31. Aşağıdakilerden hangisi bir eylem cümlesi değildir?
A) Tek isteği iş bulmaktır.
B) Çocuklar bahçede oynuyor.
C) Bütün şiirleri kitaplaştırıldı.
D) Açıklanacak mı sınav sonuçları?
E) Herkes erkenden işi bıraktı.
32. Sevinçten (I) heyecandan içim içime sığmıyor (II) bağırmak (III) kahkahalar atmak (IV) ağlamak istiyorum. Sabahtan beri bekliyorum (V) kapımı biri çalar diye.
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine noktalı virgül (;) konması uygun olur?
A) I. B) II. C)III. D) IV. E)V.
33. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz benzeşmesine örnek vardır?
A) Yağmur ne zaman yağsa trafik sıkışır.
B) Okula kestirme yoldan gidiyordu.
C) Karşıya alt geçidi kullanarak geçebilirsin.
D) Arabanın üzerine doğru geldiğini fark etmiş.
E) Herkes, yerde yatan yaralının başında toplandı.
34. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “etmek” sözcüğü yardımcı eylem olarak kullanılmamıştır?
A) Yıllar önce bu toprakları terk etti.
B) Bizi, yıllar önce tarihî bir otelde misafir etmişlerdi.
C) Bence, o böyle ağır bir cezayı hak etmemişti.
D) Aylık masrafımız tam iki bin lira ediyordu.
E) Boğaz’ın sisle kaplı olduğunu fark etmişti.
35. Kış sofralarının vazgeçilmezi olan ayva oldukça lezzetli olmasının yanı sıra vitamin ve mineral deposu olarak sağlığımıza ve güzelliğimize de önemli katkılar sağlıyor. Tokluk süresini uzatmaktan saçları güçlendirmeye, mide- bağırsak hastalıklarından korumadan cildin genç kalmasına katkı sağlamasına kadar pek çok faydası olan ayvanın kalorisi de bir o kadar düşük.
Yukarıdaki paragrafta aşağıdaki kelime gruplarından hangisi yoktur?
A) Sıfat fiil grubu
B) İsim fiil grubu
C) Zarf fiil grubu
D) Bağlama grubu
E) Tekrar grubu
36. Londra’nın merkezinde tarihî bir binada yer alan The British Museum için “Dünya Kültür Tarihi Müzesi” demek yanlış olmaz.
Bu cümlenin öznesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) demek
B) Dünya Kültür Tarihi Müzesi
C) Dünya Kültür Tarihi Müzesi demek
D) Londra’nın merkezinde tarihî bir binada yer alan The British Museum
E) Londra’nın merkezinde tarihî bir binada yer alan The British Museum için “Dünya Kültür Tarihi Müzesi” demek
37. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün aldığı ek, işlevi bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Bu vazodaki çiçekten bir demet istiyorum.
B) Yıkandıktan sonra gömleğin rengi solmuştu.
C) Yazlık giysileri dolaplardan çıkardık.
D) Yağmurdan sonra camlar çok kirlenmişti.
E) Çocuğu yanına çağırıp ona harçlık verdi.
38. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zincirleme isim tamlaması vardır?
A) Bir yaşlının hayatını konu alan film, yaşlı nüfusun giderek arttığı ülkelerde büyük tartışma başlattı.
B) Film, yetmiş yaşındaki bir terzinin başından geçen olayları konu alıyor.
C) Filmdeki hikaye, herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde geçebilecek kadar basitti.
D) Ülkemizin en çok okunan gazetesi, bu filmden övgüyle bahsetti.
E) Yönetmen, yaşlılık döneminin güçlüklerini gözler önüne sermek istemiş.
39. Aşağıdaki dizelerin hangisinde altı çizili sözcük fiilimsi değildir?
A) Herkes derin uykudayken yerler
Kimsenin ruhu duymaz kaybolur
B) Vurulmuş kanatlarla
Düşen bir can aslında
C) Kaybolup gider karanlıkta
Bir küçük kurşun asker daha
D) Yitirildi küçük ruhlar
Sözlerin bittiği yerde
E) Senin beş para etmez kuralların varsa
Benim inandığım ölümsüz masallarım var
40. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yay ayraçla belirtilen yere noktalı virgül (;) getirilmelidir?
A) Sözünü bil, pişir ( ) ağzını der, devşir.
B) Elini kaldırdı, söz istedi ( ) kürsüye geldi, ( ) konuştu.
C) Titiz, düzenli ( ) planlı, sürekli çalışmayı rehber edinmişti.
D) Yolculardan biri, yaşlı bir adam ( ) bize kent hakkında bilgi verdi.
E) Yazılarımı, şiirlerimi ( ) oyunlarımı okuyan, eleştiren herkese saygım var.
CEVAPLAR: 1.C, 2.A, 3.C, 4.C, 5.E, 6.D, 7.E, 8.A, 9.C, 10.C, 11.B, 12.C, 13.C, 14.D, 15.A, 16.E, 17.B, 18.C, 19.C, 20.D, 21.C, 22.E, 23.D, 24.C, 25.A, 26.A, 27.A, 28.E, 29.A, 30.E, 31.A, 32.B, 33.B, 34.D, 35.E, 36.E, 37.C, 38.E, 39.A, 40.A
Sözcük Anlamı: 2
Cümle Anlamı: 4
Paragraf: 23
Yazım Kuralları: 1
Cümle çeşitleri: 1
Noktalama İşaretleri: 2
Ses bilgisi:1
Sözcükte yapı: 1
Kelime grupları: 1
Cümlenin ögeleri: 1
Ekler: 1
Tamlamalar: 1
Fiilimsiler (eylemsiler) : 1
tyt turkce deneme sınavi 3 indir.