Testler

Sıfatlar Test 6

SIFATLAR TEST 6

1.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat kullanılmamıştır?
A) Hayata benzemiyor, ama benim hayatım bundan ibaret, yaşadığım bütün acı olaylardan sonra hiçbir şey olmamış gibi devam ettim.
B) O zamandan beri geçmişi tekrar tekrar yaşıyorum, çok yalnız hissediyorum, çok korkmuş…
C) Suçluluk duygusuyla nasıl başa çıkılır?
D) Öyle bir kırılma noktasındayım ki ya batacağım ya çıkacağım, kendime karşı tahammülüm tükendi.
E) Kendime karşı yenildim ben, her şey bana bir oyun gibi geliyor, günlük ilişkiler, burası, artık her şey bir oyun gibi geliyor.

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem niteleme hem belirtme sıfatı kullanılmıştır?
A) Keder bazen, kalışı uzamış bir misafir gibi varlığı oyar, orayı kendine bir ev beller.
B) Kişiliğinizi, kimliğinizi, geçmişinizi bir kenara iter ve sizin adınıza söz alır.
C) Sevilmeyi tatmamış olanın sevginin elifbasını sökmesi de zor oluyor.
D) Sevgisizliğin açtığı narin yaralar pek zor kapanır.
E) Ruhun boş yere sevmeye devam etmesi ya da hiç olmazsa, mini minicik parçasıyla da olsa, sevmek istemesi gerekmektedir.

3.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nitelik bildiren bir sözcük yoktur?
A) Talihsizliğin zamanı, ölümcül eşikte duran kıpırtısız ve taşlaşmış bir zamanın sonsuzluğudur.
B) O karanlık hücreye sızan bir ışık huzmesi de yoktur.
C) Bu karanlığı delecek bir sevinç parıltısına ihtiyaç var.
D) Ama eğer ruh sevmekten vazgeçerse, daha bu dünyada bile hemen hemen cehenneme denk düşen bir yere inmiş olur.
E) Bir ilham kanadı ona değmiş gibi anlatıyor olan biteni.

4.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde niteleme sıfatı yoktur?
A) Yerinden edilmiş bir ağacın dünyaya tutunmak için kök salacağı bir zemine ihtiyacı var.
B) Onca roman, öykü, şiir, insanların diline pelesenk olmuş onca mit, kıssa ve hikaye ne için? 
C) Çorak toprak nasıl yağmuru çağırırsa, kırık kalp de Tanrı’yı imdada çağırır.
D) Varlık çelimsiz bir bedenin taşıyamayacağı kadar ağır bir yüke dönüştüğünde, nazımızın kayıtsız şartsız dikkate alınacağı o yüceliğe yöneliriz.
E) Hayatındaki en derin huzur denizi onun varlığını bütün hücrelerine dek duyumsadığı ilk gençlik yaşı.

5.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde adlaşmış sıfat yoktur?
A) Senin kirlilerini yıkamaktan yoruldum artık.
B) Dört gariban, ocağa karşı bağdaş kurmuştu.
C) Zalimin biri bir gün bir dostunun yanına gitmiş.
D) Çevre yolundaki yaralılar ambulansla hastaneye kaldırıldı.
E) Talihsiz bir kaza sonucu ölenlerin adları henüz belirlenemedi.

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde işaret sıfatı yoktur?
A) Bu acıyı baştan savmaya dönük hazır cevapların, mutlu yaşam vaazlarının birer hakaret gibi insanı boğmadığı bir zamanda ruhun da kendisine mahsus bir ümidi vardır.

B) Varlık, bazen dünyanın nüfuz edemediği bir yerde soluk alıp vererek dinlenir.   
C) Bir insana, “Doğmamış olmayı dilerdim.” dedirten o ruh acısı ne olabilir?
D) Bana çocukluktan aldığı o mızrak yarasını gösteriyor ve oradan sızan kanı kendisine tanık tutuyor.
E) Fakat bu sefer bir dokunuşuyla geçmişin çatlaklarını sıvayan bir şifacı olmaktan fazlası isteniyor benden, takat yetiremeyeceğim kadar ağır bir yük.

7.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belgisiz sıfat yoktur?
A) Bir gün çok uzaklardan da olsa sesim birine ulaşacak, varlığım anlaşılmakla dokunaklı bir anlam kazanacak.
B) O saflığı, o arı duruluğu kaybetmiş ve şimdi doktorun odasında arıyor.
C)  Yüreğimizi acıtan bütün o şeylerden geriye kalan, aldığımız bütün darbelere rağmen ayakları üzerinde durmaya devam eden muzaffer kişi miyiz?
D) Yoksa geçmişin hayaletlerinin peşini kovaladığı, ifrit ve canavarların yol kestiği bir ormanda kaybolmuş kişi mi?
E) Ona hayatını bir başka biçimde yazmasını teklif ediyorum.

8. (I) Buraya senden önce gelmiş birisi vardı. (II) Eleğimsağmanın altından geçen, derelerde yıkanan çocukların neşesinden bir toz sen gelmeden önce serpilmişti buraya. (III) Sen geldiğinde içine çektiğin ıhlamur kokusu, o başka ruhun sen onu izleyebilesin diye bıraktığı işaretten başka bir şey değildi. (IV) Sen buraya geldiğinde, sakallarına ak düşmüş bir ihtiyar olarak kıvrılmış uyuyordu zaman. (V) Onu ölümle hayatın birbirinin içine geçtiği bir rüyadan uyandırabilmek için, senin gelişin gerekti.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede sıfat kullanılmamıştır.

B) II. cümlede sıfat kullanılmıştır.
C) III. cümlede belgisiz sıfat kullanılmıştır.
D) IV. cümlede niteleme sıfatı kullanılmıştır.
E) V. cümlede hem niteleme hem belirtme sıfatı kullanılmıştır.

9. Aşağıdaki atlı çizili sözcüklerden hangisi sözcük türü bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Melankolinin koynunda büyütülmüş ve günlük hayatın basit sevinçlerinden titizlikle saklanmış bir ömür, üzerine güneşin kokusu sinmiş bu gelişle aydınlandı da yüzünü ışığa döndü.
B) Seninle gelen iyilik, insanın kanat takmadan da uçabileceğini düşündürdü taşlaşmış kalplere, uzaklardaki bir yağmurun serinliğini duyabileceğini insanın.
C) Varlığı gölgelerden ve kokulardan izlemek hünerli avcıların işiydi, sizin hüneriniz ise bulmakta değil kaybolmaktaydı.
D) Kaybolmakta usta olmanız bulunmayı ne kadar da keskin bir arzuyla istediğinizin deliliydi sadece.
E) Kendi ruhunun uçurumlarından aşağı düşmekte olan kişi, bunu bir şölene çevirmişse eğer, hangi faninin eli ona uzanabilir?

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soyut isimden türeyip soyut anlamlı bir sözcüğü niteleyen bir sıfat vardır?
A) İki satır konuşabileceğimiz, gülüşün ve hüznün kıvrımlarında birlikte kaybolacağımız sahici insana susamış durumdayız.

B) Elemde bir lezzet varsa eğer, bu en çok ayrılık eleminden yorgun düşmüşlere yakışır.
C) Istıraplı bir ruh arıyordu kendisiyle aynı kaderi paylaşan.
D) Yüreğin sızısını ve varoluşun ürpertisini yüklenecek bir arkadaş arıyorsun sen.
E) O yolu da seçebilirdin, oradan gitseydin seni bambaşka ve çok daha güzel günler bekliyor olacaktı.

11. (I) Gerçekleştirilememiş arzular, bugün içimize bir zehir gibi akar ve bugünü zehirler. (II) Ama pişmanlık, hep çıkmaz sokaklara açılmıyor. (III) Geçmişin ruhumuzda bıraktığı bütün izler gibi pişmanlık da geleceği inşa etmek için bir manivela olarak kullanılabilir. (IV) İnsan zihninin olmuş olan ile olabilecek olan arasında mukayese yapabilmesi, onun bir hayal sıçraması yapmasına da izin verir. (V) Pişmanlığın inşa edici  ve onarıcı hüviyeti, “keşke”lerin yerine “bundan sonra”ları koyduğumuzda başlıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede niteleme sıfatı ve belirtme sıfatı vardır.
B) II. cümlede ismin durumunu bildiren bir sıfat kullanılmıştır.
C) III. cümlede bir isim hem niteleme hem belirtme sıfatı almıştır.
D) IV. cümlede sayı sıfatı kullanılmıştır.
E) V. cümlede bir isim birden fazla sıfat tarafından nitelenmiştir.

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “kimi” sözcüğü diğerlerinden farklı bir türde kullanılmıştır?
A) Ona kimi soracağını şaşırdı, koca küpeli kadın.

B) Bana dar gelen kimi elbiselerimi komşuya vermişler.
C) Kimi ağrılar yıllar geçse de dinmiyor.
D) Telefon kullanımı kimi çocuklarda sınırı aşmış durumda.
E) Kimi zaman oraya gider, balık tutarım.

13. Yaşadıklarımdan öğrendiklerim bundan sonrası için yolumu ışıtabilecek mi? Pişmanlıkla geçmişin hikayesini yeniden yazmak istiyoruz. Eğer geçmişteki o hata düzeltilebilseydi, sanki geleceği de bambaşka bir biçimde yeniden kurabilecektik. Hem bir arzu, hem de bir yas. Normal zamanın sınırlarını aşan bir hayal fazlalığı.  Pişman kişi o karanlık kuyuya daldığı her seferinde yitirdiğini beraberinde getireceğini ümit eder.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) İlgi ekiyle türetilmiş sıfat

B) Birden fazla belgisiz sıfat
C) İşaret sıfatı
D) Niteleme sıfatı
E) Sayı sıfatı

14. “Çoğu” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde diğerlerinden farklı bir türde kullanılmıştır?
A) Çoğu gitti, azı kaldı; biraz daha dayanın dostlar!

B) Arkadaşlarımın çoğu genç yaşta bu dünyaya veda etti.
C) Emeklerimin çoğuna yazık oldu.
D) Yemekten önce çoğu zaman bir bardak su içerdi.
E) Kitaplarımın çoğu bir eskiciye kurban gitti. 

15. Belleğin derin (I) kuyularına, girift mağaralarına her (II) seferinde kaybedilmiş nesneyi bulma ve onu geri getirme arzusuyla giden ama çoğu (III) seferinde eli boş dönen insan. Bu anda yaşıyor, ama geçmişte kalmış olan daima kımıldıyor ve güçlü bir dip akıntısı olarak şimdiki (IV) hayatına sızıyor, onu yönlendiriyor. Pişmanlıktan söz ettiğimizde yanlış bir bilinçle yanlış bir hayata tutunan bir insandan dem vuruyoruz. Mesele şu (V): Maziye çapa atarak ruha eziyet eden o âlemde debelenip duracak mıyız, yoksa bütün yaşadıklarımızı bir hayat dersine dönüştürerek ileri mi sıçrayacağız?
Bu parçadaki numaralanmış kelimelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) kelime niteleme sıfatıdır.

B) II. kelime belirsizlik sıfatıdır.
C) III. kelime belirsizlik sıfatıdır.
D) IV. sözcük ilgili ekiyle türetilmiş sıfattır.
E) V. sözcük işaret sıfatıdır.

16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “doğru” kelimesi sıfat olarak kullanılmıştır?
A) Bir kere de şu işi doğru yapsana be adam!
B) Her doğru her yerde söylenmezmiş.
C) İnsan her zaman doğrunun yanında yer almalı.
D) Bu devirde doğru insan olmanın bedelinin ne kadar ağır olduğunu hayatıyla gösteriyordu.
E) Doğru söyle, sen mi çizdin benim defterimi?

17. Iğdır’a gideli daha üç (I) gün olmamıştı. İlk (II) gün şehri gezdik. Orada misafir olduğumuz ev sahibi yaşlı kadın bize katık aşı ve lepeli ekşili pilav ikram etti. Bize birer (III) kalın çorap hediye etti. Günümüzün dörtte birini (IV) gezerek geçirdik. Bir lokantada tandır şişi yarım (V) ekmeğin arasına koyup yedik ve buz gibi ayran içtik.
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi sayı sıfatı değildir?
A) I            B) II           C) III             D) IV             E)V

18. İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu (I) kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban (II) otlarından
Durmadan harcadığım (III) şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak (IV) ellerimi tut
Bu (V) evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Yukarıdaki dizelerde altı çizili kelimelerden hangisi kelime türü bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) I                       B) II                C) III               D) IV           E) V

19. Otuz altı (I) yaşında bir beyin cerrahının ölümle yüzleşmesinin bir hikayesi olan Son Nefes Havaya Karışmadan, meslek hayatı boyunca başkalarının (II) ölümüne tanıklık eden bir cerrahın, hastalık ve ölüme yakınlaşma sürecinde yaşadıklarını kendi ağzından anlatıyor. Paul Kalanithi, çalışkan (III) ve yetenekli bir beyin cerrahı olarak gelecek güzel günlerin düşünü kurarken son (IV evre akciğer kanseri yolunu kesiyor ve onu hayatın kaçınılmaz (V) gerçeği olan ölümle karşı karşıya bırakıyor. Kitap yazarın ölümünü beklediği ve hastalığının ağırlaşmasıyla tamamlayamadığı bir dönemin kişisel hatıratı.
Yukarıdaki cümlelerde numaralanmış sözcüklerden hangisi kelime türü bakımından ötekilerden farklıdır?
A) I                B) II                C) III               D) IV           E) V

CEVAPLAR: 1.C, 2.A, 3.E, 4.B, 5.E, 6.B, 7.B, 8.A, 9.E, 10.C, 11.D, 12.A, 13.E, 14.D, 15.E, 16.D, 17.D, 18.B, 19.B

sifatlar test 6 indir.

Yazdır

Yazar hakkında

Süleyman Kara

Öğrenci ve öğretmenlere faydalı olmak için onlara kaliteli edebiyat sitesi olan edebiyat sultanını sundum.

Yorum yap